Büyüklere Masallar

Büyüklere Masallar

KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Mehmet Zengül Kimdir:

1963 yılında Susuzda doğdu.Kazım Karebekir Öğretmen Lisesinden ve Bolu Eğitim Yüksekokulu'ndan mezun olduktan sonra Erzurum ve Kars'ta sınıf öğretmenliği yaptı.Kars'ta Eğit- Der'in içinde yer aldı.Susuzda 2007/2009 ortalarına kadar yayınlanan Cilavuz Haber gazetesini kurdu.Antalya Büyükşehir Belediyesinde memur olarak çalıştı.Çalışma yaşamı boyunca hep sendikalı oldu.Cilavuz Haber dışında günlük Evrensel gazetesinde yazı ve haberleri yayınlandı.TRT'nin Susuz muhabirliğini yaptı.Evrensel Kültür ve Mahsus Mahal dergilerinde öykü ve denemeleri yayınlandı.

BÜYÜKLERE MASALLAR

“Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde...” tekerlemesini bilmeyenimiz yoktur.Bu masal tekerlemesini çok dinlemişizdir.Pireler berber olur ,anamızın beşiğini tıngır mıngır sallarız,bu masallarda olmaz olur hep.Keloğlan kurnazlığıyla padişahın kızıyla evlenir.Hep iyiler kazanır.Biz çocuklarda mutlu oluruz.Masal işte deyip geçiyor muyuz yetişkin çağlarımızda.

Bizde yetişkinlere masalları siyasiler anlatır.Varmış dedikleri yoktur aslında.Varmış gibi anlatırlar ama aslında yoklar.Yoklar içinde neler neler var,saymakla bitmez.Ekmek yok mesela.Hatırlanacaktır geçtiğimiz ayda “koca” mecliste “kuru ekmekten başka bir şey bulamıyorlar/kuru ekmek buluyorlar ise aç değiller” tartışması vardı.Öncesinde bir esnafın “evimize ekmek götüremiyoruz” serzenişin den sonra nasıl yanlış anlaşıldığını, basının sözlerini nasıl da çarpıttığını izlemiş veya okumuştuk.

Eve ekmek götürmek eli ekmek tutan her yetişkinin görevi.Bu görevin ifa edilebilmesi için önce iş gerekli .İş var mı,varsa mesele yok iyi kötü eve ekmek girer.Gerçi yavan ekmek de öyle kuru kuruya gitmez diyenler hep oldu olacakta. Kimi de işi ileriye götürüp bas bas bağıracak,provokatör bunlar,provokatör...eve ekmek götüremiyoruz diyen bir kadın da “utanmadan viski içiyormuş" bunu da “ünlü” köşe yazarı/televizyoncudan öğreniyoruz. Araştırmacı gazetecilik böyle bir şey galiba.

Yoklardan bahsediyoruz ya,iş yok mesela.Varlardan bahsedince de işsizlik çıkar karşımıza.(Laf aramızda işsizlik demek yerine muazzam bir sözcük bulmuşlar “atıl iş gücü” diye.)Devletin resmi verilerini de esas alarak bu verileri nasıl eğip bükmeleri üzerinden de baksak iş yok, işsizlik var pardon “atıl iş gücü” var. Ama aradaki fark rakamlar sadece.Anadolu Ajansına göre,” Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2021 yılı ocak ayında bir önceki aya göre 1000 kişi azalarak 3 milyon 861 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,4 puanlık azalışla yüzde 12,2 seviyesinde gerçekleşti.”DİSK-AR'a göre ise,“Türkiye'deki gerçek işsizlik yüzde 20.1’den yüzde 28.8’e, gerçek işsiz sayısı da 6 milyon 985 binden 10 milyon 382 bin kişiye çıktı. İşbaşında olanların 2.2 milyon azaldığı belirtilirken, "Covid-19’un yarattığı istihdam depremi sürüyor" ifadelerine yer verildi.

Bir varmış bir yokmuş,rakamlar farklı da olsa milyonlarca işsiz varmış, iş yokmuş.Bir de “iş var ama iş beğenmeyenler var” diyenlerimiz az değil. Bu masalları da anlatanlar siyasiler veya onların yardakçıları.Büyüklere masallar devam ediyor.Halk biraz bu laf cambazlarına diklenince “efendiler” aslında onu demek istememiş de şunu demek istemiş falan filan.Masalın yalanı mı olurmuş.

Tekerlemeye devam:

Evvel zaman içinde,

kalbur saman içinde,

develer tellal iken,

pireler berber iken…

Ben bağda üzüm bekler,

derede odun yükler iken,

bir varmış bir yokmuş…

Masalın yalanı mı olurmuş.

O yalan bu yalan,

fili yuttu bir yılan…

Bu da mı yalan?

derken; sabahleyin erken,

keçiler koyunları tıraş ederken,

tahta kurusu saz çalar,

sıçan cirit atar iken,

çıkmış bir kocakarı ortaya…

En sonunda açmış ağzını

yummuş gözünü.

Bir laf etmiş,

bir laf etmiş…

Bakalım ne laflar etmiş…

“Bir varmış bir yokmuş,kiminde bir yokmuş kiminde bin varmış” diye bir masal da var ki bunu anlatanlar siyasiler değil.Bu masalın anlatıcıları ise “bir”i olmayanlar.Bu masal da bir sonraki yazının konusu olsun.

(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK