DEM Parti’den 8 Mart’ın tüm kadınlara tatil olması teklifi

DEM Parti’den 8 Mart’ın tüm kadınlara tatil olması teklifi KAFKAS HABER AJANSI

DEM Parti’den 8 Mart’ın tüm kadınlara tatil olması teklifi

KAFKAS HABER AJANSI

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün tüm kadınlar için resmi tatil ilan edilmesini önerdi.

8 Mart’ın kadınlara tatil olması için Meclis’e kanun teklifi sunan Koçyiğit, teklifin gerekçesinde 8 Mart’ın yalnızca bir kutlama günü değil, kadınların emek mücadelesinin, hak taleplerinin ve toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin simgesi olduğunu vurguladı.

Teklif gerekçesinde kadınların hem ücretli hem de ücretsiz emeğiyle toplumsal düzenin devamlılığını sağladığı belirtilirken 8 Mart’ta dayanışma etkinliklerine ve eylemlere katılımının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğine dikkat çekildi.

Kadınların mücadeleye katılımını artıracak adımların atılmasının zorunlu olduğunu belirten Koçyiğit, 8 Mart’ın birçok ülkede resmi tatil olarak kabul edildiğini hatırlattı. Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Nepal ve Vietnam gibi ülkelerde kadınların 8 Mart’ta resmi tatil hakkına sahip olduğu vurgulandı.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

8 Mart, Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanan uluslararası bir gündür. Kökeni, 1857 yılında ABD’de tekstil işçisi kadınların daha iyi çalışma koşulları talebiyle gerçekleştirdiği greve ve 1910’da Kopenhag’da düzenlenen 2. Enternasyonal Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda Clara Zetkin’in önerisiyle resmileşen bir dayanışma gününe dayanır. 1977’de Birleşmiş Milletler tarafından resmen kabul edilen 8 Mart, kadınların ekonomik, sosyal, kültürel ve politik haklarını savundukları, eşitlik mücadelesini vurguladıkları bir gün olarak dünya genelinde anılmaktadır.

8 Mart, kadınların tarihsel mücadelelerini hatırlatmanın yanı sıra, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın emeği, şiddete karşı mücadele ve hak taleplerini görünür kılma açısından önemli bir araçtır. Bu tarih, sadece bir kutlama günü değil, kadınların emeğinin, hak ve özgürlük taleplerinin simgesidir.

Tarih boyunca kadınlar, hem üretim alanlarında hem de ev içinde, görünmez kılınan bir emekle toplumsal düzenin devamını sağlamışlardır. Kapitalist sistemde kadın emeği, sıklıkla düşük ücretli, güvencesiz, kırılgan ve değersizleştirilen bir konumda tutulmaktadır. Ayrıca, kadınlar ev içindeki bakım emeğiyle, ücretsiz bir şekilde toplumun yeniden üretiminde kritik bir rol üstlenmek zorunda bırakılmakta, ancak bu emeğin karşılığı ne ekonomik ne de toplumsal anlamda yeterince tanınmamaktadır.

Patriyarkal sistem, kadınları tarih boyunca kamusal alandan dışlamış, onların toplumsal ve siyasi katılımını sınırlandırmıştır. 8 Mart, kadınların sokakları, meydanları ve kamusal alanları kendi sesleriyle doldurdukları bir gündür. Ancak, iş yerlerinde çalışmak zorunda bırakılan ya da ücretsiz emek yükü nedeniyle dışarı çıkamayan kadınlar, bu mücadelenin en ön safında yer alamamaktadır. 8 Mart’ın resmi tatil olması, kadın emeğinin görünürlüğüyle birlikte, kadınların toplumsal, siyasal, ekonomik, akademik yani yaşamın tüm alanlarında verdiği eşitlik ve özgürlük mücadelesinin tanınmasının resmi olarak kabul edilmesi açısından sembolik ve politik bir anlam taşımaktadır.

Resmi tatil ilan edilen ülkelerde, kadınlar bu günü eylemler, mitingler, forumlar ve dayanışma etkinlikleriyle geçirerek toplumsal dönüşüme katkı sağlamaktadır. Türkiye gibi toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derin olduğu ülkelerde, 8 Mart’ın tatil olması, kadınların örgütlü mücadeleye katılımını artıracak, özgür kadın hareketinin ve feminist hareketin daha geniş kesimlere yayılmasına katkı sunacaktır.

Kadına yönelik şiddet, erkek egemen sistemin en görünür ve yıkıcı sonuçlarından biridir. Kadın cinayetleri, cinsel şiddet, ev içi şiddet, iş yerinde mobbing gibi çeşitli biçimlerde kendini gösteren bu yapısal sorun, devletlerin etkin politikalar üretmesini zorunlu kılmaktadır. 8 Mart’ın resmi tatil olması, devletlerin toplumsal cinsiyet eşitliğini önceliklendirdiğini, kadınların özgürlüğünü ve güvenliğini sağlamak için sorumluluk aldığını gösteren önemli bir adım olacaktır. Aynı zamanda, bu günün tatil ilan edilmesi, kadınların maruz bırakıldıkları şiddete karşı daha güçlü bir şekilde ses çıkarabilmelerini ve dayanışma ağlarını genişletebilmelerini sağlayacaktır.

Bugün birçok ülkede 8 Mart, resmi tatil olarak kabul edilmektedir. Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Nepal, Vietnam gibi ülkeler, bu günü kadınların mücadelesini tanımak adına tatil ilan etmiştir. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin görece daha iyi olduğu ülkelerde de, kadınların çeşitli alanlarda yürüttükleri mücadelenin gücüyle 8 Mart haftası boyunca kitlesel grevler ve eylemler örgütlenmekte, kadınların emeği ve hakları için kolektif bir ses yükseltilmesi amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Türkiye gibi toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derin olduğu bir ülkede, 8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesi, küresel kadın mücadelesiyle ortak bir dayanışma zeminde buluşmak açısından kritik bir adımdır.

8 Mart, kadınların yalnızca ekonomik haklarını değil, aynı zamanda siyasi ve toplumsal özgürlüklerini ve haklarını savundukları bir gündür. Feminist mücadele, yalnızca iş yerinde eşit ücret veya kadınların çalışma hayatına katılımıyla sınırlı değildir; aynı zamanda şiddetsiz bir yaşam, toplumsal rollerin dönüşümü ve patriyarkal yapının çözülmesini de hedefler. 8 Mart’ın resmi tatil olması, kadın mücadelesinin kurumsal düzeyde tanınmasını ve kadınların tarihsel olarak gasp edilen haklarının geri alınmasını simgeleyecektir. Bu, yalnızca bir izin günü değil, eşit, özgür, adil ve şiddetsiz bir toplum inşası için atılacak önemli bir adımdır.

8 Mart’ın resmi tatil olması, kadınların emeğinin ve mücadelesinin tanınmasını sağlayacak, kadın özgürlüğü mücadelesinin ve feminist hareketin görünürlüğünü artıracak ve kadınların örgütlü eylemlere ve etkinliklere katılımını kolaylaştıracak, kurumlarda bu kapsamda faaliyetler yürütülmesinin önünü açacaktır. 8 Mart’ın tatil ilan edilmesi, kadınların tarih boyunca karşı karşıya kaldıkları eşitsizlikleri gidermek için devletlerin somut adımlar atmasının bir başlangıcı olacaktır.

Kadınların eşit, özgür, adil ve şiddetsiz bir dünyada yaşayabilmesi için 8 Mart’ın hak ettiği anlam ve değeri görmesi gerekmektedir. Feminist bir gelecek inşa etmek için bir başlangıç olarak 8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesi bir zorunluluktur.

(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA)  / KAFKAS HABER AJANSI


08.03.2025 04:12:15