Dr. Serhat Tunç: Gülen adamın incelenmesi gerek
KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK
Kars Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Tıp FakültesiPsikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Serhat Tunç, "Gülen Adam" olarak tanınan Kasım Can'ın ilginç kahkahasının bir hastalık sebebi olup, olmadığını belirlemek için incelenmesi gerektiğini söyledi.
Kars'ın Digor ilçesine bağlı Arpalı köyünde yaşayan Can telefonla görüştüğü doktorun sorularını da kahkaha atarak cevapladı. Hayatından memnun olduğunu söyleyen Can, muayene olmaya gerek olmadığını söyledi.
Kasım Can, “Çocukluğumdan beri gülüyorum. Gülmem konusunda hiç merak edip doktora gitmedim. Ben hep gülüyorum. Doktoru yanında da güldüm bir şey demediler bir sıkıntım yok şükür. Ben gülmemle ilgili bir sefer merak ettim doktora gittim bana bir sıkıntımın bir derdimin olmadığını söyledi. Rahat bir şekilde gülebilirsin, neşeli olabilirsin dedi. Bugün televizyonlarda, internetlerde yayınlanmışım. Amerika’dan bile beni aradılar ‘sen ne kadar güzel gülüyorsun’ bu korana çekip gitti’ dediler. Haberimin yayınlanmasından sonra olumlu tepkiler aldım. Herkes beni izlemiş. Beni arayanlar ‘ağzına sağlık, gülmek sana yakışıyor, gülmeye devam edebilirsin’ diyorlar. Ben zaten gülmeye devam ediyorum. Gülmekten başka ne yapayım. Keşke herkes gülse ne kadar güzel olur.” diye konuştu.
Kendisini telefonla arayan KAÜ Tıp FakültesiPsikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Serhat Tunç’un sorularını da kahkahalarla cevaplayan Kasım Can, “Her hangi bir rahatsızlığım yok. Doktora bile gitmemişim. Bizzat böyle gülüyorum.” dedi.
Kasım Can, uyku düzeniyle ilgili soruya da “Bir düzensizlik yok. Oldukça da rahat uyuyorum. Günde 8 saat uyuyorum, 10 saat uyuyorum, 5 saat uyuyorum, canım ne kadar çekerse o kadar uyuyorum. Rahat uyuyorum, rahat kalkıyorum, rahat gülüyorum. Kendimi bildim bileli 10 yaşından bu yana gülüyorum.” diye cevap verdi.
Doktorun, annesini küçük yaştayken kaybetmesi sonucu bir travma yaşayıp yaşamadığını sorması üzerine de “Ben o zamanlar okula gidiyordum. 10-11 yaşlarındaydım. Annem rahmetli olduktan sonra, ablalarım, ağabeylerim vardı, babam vardı Rahmetli babam çok değerli bir insandı bana çok iyi baktılar.” şeklinde konuştu.
Kasım Can, gülmesinin dönem dönem mi yoksa sürekli mi olduğu yönündeki soruya da şöyle cevap verdi:
“Dönem dönem değil sürekli gülüyorum. İçimden gülmek geldiğinde gülüyorum. Taziyede de olsam, bir sorunla da karşılaşsam, doktora da gitsem gülüyorum. Kendime de güveniyorum, güvenmesem niye güleyim. Her zaman rahatıma bakıyorum. Ben kalıpçılık, duvarcılık yapıyorum, işlerimi aksatmadan yapabiliyorum, bakkal işletiyorum, araba sürüyorum. Hatta arabamla İstanbul’a bile gitmişim. Cenazelerde, kötü durumlarda ister istemez elbette ki üzülüyorum ama üzüntümü içimde saklıyorum. Bir süre gülmeye başlıyorum. Fazla ağlamıyorum. Hayatımda hiç 10-15 gün üstü üste süren bir üzüntü yaşamadım. Çünkü ben gülmeden duramam. Çünkü ben gülünce rahatlıyorum.”
Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Serhat Tunç da Kasım Can ile yaptığı telefon görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada, “Kendisi bana gülmesinin küçük yaşlardan beri devam ettiğini söyledi. Annesinin vefatı 11 yaşlarındayken olmuş. Çocukluk döneminde bir travmaya maruz kalmış olabilir. 2019 yılında çekilen Joker filminde de patolojik gülmeler, davranış bozuklukları ve psikotik belirtiler vardı. Bunu nöro davranışsal bir bozukluk olarak tanımlıyoruz. Onun öyküsünde de çocuklukta fiziksel ve psikolojik olarak kötüye kulanım öyküsü vardı. Bu travmatik beyin hasarı sol tarafındaki hasarı olabiliyor. O yüzden bu durumda mutlaka ayrıntılı tıbbi olarak nörolojik, psikolojik bir değerlendirme yapılması gerekiyor. Benim telefon görüşmesinde sadece kabaca bu ne kadar bir sürede başladı gibi sorular yönelttim. Ama bu telefonda değil bizzat yüz yüze ayrıntılı bir tıbbi ve psikiyatri görüme yapmak gerekir. Ben şimdilik telefonda bunun ne kadar süre önce başladığı, annesinin ne zaman vefat ettiğini sordum ve bunların değerlendirmeye çalıştım. Birde bu gülmesinin sürekli olduğunu söyledi. Bizde bazı hastalıklar dönem dönem olur bunda da uyku düzeninde azalmalar olur. Ama kendisi bunların olmadığını söyledi. Ama bu travmatik bir beyin hasarı olmadığını dışlamıyor. Bunu mutlaka tıbbi olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Ama öyküde annenin erken kaybı var. Bu da erken yasta çocukluk çağı travmasıdır” dedi.
(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK
22.04.2020 21:46:00