Engelli Birey Olmak

Kafkas Haber Ajansı (KHA) Yazarı Dolunay Derneği Başkan Yardımcısı Engelliler Birim başkanı Faruk Ocak’ın, “Engelli Birey Olmak” yazısı:

Engelli Birey Olmak

KAFKAS HABER AJANSI

Kafkas Haber Ajansı (KHA) Yazarı Dolunay Derneği Başkan Yardımcısı Engelliler Birim başkanı Faruk Ocak’ın, “Engelli Birey Olmak” yazısı:

İnsan, yaşamını, içinde bulunduğu sosyo-kültürel çevre içinde biçimlendiren ve anlamlandıran tek varlıktır. Bu biçimlendirme ve anlamlandırma sürecinde insan, hem çevresini etkileyen, hem de çevresinden etkilenen sosyal ve özgür bir birey olma yolunda ilerlemektedir. Sosyal ve özgür bir birey olma yolundaki bu süreç, hemen hemen her insan için sorunlar içermektedir.

Bunun nedeni toplumun, insanın kendini var etme çabalarının önüne geçen baskıcı ve yönlendirici tutumudur. Bu tutum toplumdan topluma değişmekle birlikte, değişmeyen tek şey her toplumda "farklı varoluş özellikleri” olan bireylerin (dil, din, cinsiyet, cinsel yönelim, ırk, fiziksel özellikler vb.) bu tutumlara daha fazla maruz kalmaları ve bunları içselleştirmeleridir. Farklı varoluş özellikleri olan bireylerden biri de engelli bireylerdir.

İnsanın, kendini toplumda var edebilmesi ve o toplumun bir parçası olabilmesi, yani birey olabilmesi için, öncelikle kendi özünü kavraması, kendini tanıması ve kendi var oluşunu gerçekleştirmesi gerekmektedir. İnsanın “çevresi içinde bir birey” olabilmesi için öncelikle bu koşulun gerçekleşmesi gerekmektedir. İşte varoluşçu yaklaşımın temel hedefi de bu yöndedir.

Varoluşçu yaklaşım, insanı ve insan sorunlarını anlamaya çalışan, bunu gerçekleştirirken de bireyi özne olarak ele alıp, onun kendi özgür iradesiyle özünü oluşturması ve varoluşunu gerçekleştirmesi gerektiğini savunan felsefi temelli bir yaklaşımdır. Varoluşçu yaklaşım, gerek bu özelliğinden, gerekse ele aldığı temel ilkelerden dolayı, sosyal hizmet değerleri ile benzer özellikler taşımaktadır.

Varoluşçu yaklaşımın insanın somut bir özne ve birey olarak görülmesi, varoluşun özden önce gerçekleşmesi ve insanın kendi özünü seçmesi gibi ilkeleri ile sosyal hizmetin insan değerine ve onuruna saygı, bireyin eşsizliği, bireyin bulunduğu yerden başlama, birey adına değil, bireyle birlikte çalışma, farklılıklara saygı, bireyselleştirilme, çevresi içinde birey ve kendi kaderini tayin hakkı gibi ilke ve değerleri arasında yakın bağlantılar bulunmaktadır. Bu ilke ve değerler özellikle de toplumun genelinden farklı özellikler gösteren engelli bireyler açısından büyük önem taşımaktadır.

Bu bireylerin toplum içindeki konumlarının, sorun ve gereksinimlerinin bu temel ilke ve değerler kapsamında ele alınması bu nedenle önem taşımaktadır. Varoluşçu yaklaşım açısından engelli birey olmanın ne anlama geldiğinin değerlendirilmesidir. Yapılan değerlendirmede konunun kapsamı ve derinliği nedeniyle bazı sınırlandırmalar yapılmıştır. Bunlardan ilki engel türü olarak engelin (görme engeli, işitme engeli, konuşma engeli, bedensel engel) seçilmesidir. Fiziksel engelli bireylerin yaşantılarının, zihinsel engelliler ve duygusal engellilerden farklı olması nedeniyle bu sınırlandırmanın yapılması tercih edilmiştir. Bir diğer sınırlandırma ise, doğuştan engelli olan bireyler ile kaza sonucu engelli olan bireylerin yaşantıları arasındaki farklılıklardan dolayı doğuştan engelli bireylerin seçilmesidir.

Bunun yanında varoluşçu bakış açısı "insanın somut bir özne ve birey olarak görülmesi", "varoluşun özden önce gerçekleşmesi" ve "insanın kendi özünü seçmesi" ilkeleri kapsamında ele alınmıştır. Sosyal hizmet değerleri açısında da “insan değerine ve onuruna saygı”, “bireyin eşsizliği”, “bireyin bulunduğu yerden başlama”, “birey adına değil, bireyle birlikte çalışma”, “farklılıklara saygı”, “bireyselleştirilme” ve kendi kaderini tayin hakkı” ilkeleri ele alınmıştır.

(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI


18.04.2018 19:59:02