Göksal Beşkaya, “Genel başkanımızın yolundayız. Ya beka ya bela!”
KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK
Göksal Beşkaya Milliyetçi Hareket Patisi İstanbul 1. Bölgeden milletvekili adayı. 28. Dönem milletvekili adaylığı için yoğun bir hazırlık dönemi geçirdiğini belirten Beşkaya, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sözünün bu seçimler için en doğru tespit olduğunu, “Ya Beka Ya Bela” sözünün gerçeğe en yakın tespit olduğunu dile getirdi.
Adım Göksal Beşkaya. 1974 İstanbul Bakırköy doğumluyum. Konya Üniversitesi Siyasi Bilimler Akademisi mezunuyum. 2017’den beri Milliyetçi Hareket Partisi’nde İlçe Başkan Yardımcılığı görevini üstlenmekteyim. Turizm işi yapıyorum. İş adamıyım. Üç çocuk babasıyım. İkisi kız biri erkek. Bu dönemde de Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul 1. Bölgeden Milletvekili adaylığımız söz konusu oldu.
MİLLETVEKİLLİĞİ ADAYLIK SÜRECİNDE NASIL ÇALIŞMALAR YAPTINIZ?
Ülkücü her zaman göreve hazırdır zaten. Birinci bölgede aktif olduğun için çok fazla bir hazırlık yapma gereğini duymadım. Uzun zamandır Milletvekili adaylığı düşüncem olduğu için de biraz daha kolay bir hazırlık süreci oldu diyebilirim. Zihnen de kendimi hazır hissettiğim bir dönemdeyim. Adaylığımız açıklandığında da hızlı bir çalışma sürecine başladık.
ÖZELLİKLE 1. BÖLGEYİ SEÇME SEBEBİNİZ NEDİR DİYE SORSAM?
Ben Ümraniye’de büyüdüğüm için bölgeye hakikim. Bu bölgedeki nüfus yapısı, sosyal yaşantı ve bizim bu bölgedeki görevimiz gereği birçok insanla iletişim halinde olmamız bu duruma etki etti. Bölge Karslı hemşerilerim çok. Özellikle Ümraniye’de birçok derneklerle, vakıflarla iletişim halindeyiz. Hemşerilerimizin de desteğini alırız düşüncesiyle bu bölgeden aday olmayı talep ettim.
SİZİ SEÇİM ÇADIRINIZDA AKTİF BİR ŞEKİLDE ÇALIŞIRKEN, İNSANLARLA SÜREKLİ İLETİŞİM HALİNDE KALMAYA ÖZEN GÖSTERDİĞİNİZİ GÖZLEMLEDİK. BU DAVRANIŞ SİZE NELER KAZANDIRDI?
Bir siyasetçinin tabanla sürekli iletişim halinde olması gerektiğine inananlardanım. Bu sayede dertlerine, sıkıntılarına daha hakim oluyorsunuz. Bu sayede sahada kendimizi gördük, Onların bize bakış açısını gördük. Hem de sıkıntılarına çözüm aradık. Birçoğuna yardımcı olduk. Bu da bize olumlu bir dönüş sağladı.
BU DÖNEMDE SAYIN DEVLET BAHÇELİ’NİN TALİMATLARIYLA DA “KOMŞUM NASILSIN?” ZİYARETLERİNE DE OLDUKÇA ÖNEM VERDİNİZ. BU ZİYARETLERDE HALKIN NABZINI TUTABİLME FIRSATINIZ OLDU MU?
Ümraniye bir milyon nüfusa sahip büyük bir ilçe. Seçim çalışma süremiz kısaydı ve bir kısmı Ramazan’a denk geldi. Herkeste bir Ramazan rehaveti vardı. Biz çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürdük ama insanlar iftardan sonra o rehavete kapılıyordu. Buna rağmen hatta biraz da zorlayarak biz bu ziyaretlerimizi hiç aksatmadık. Şunu gördük ki halkımızın partimize tevazusu mükemmel. Çok hoş karşılandık. Sohbetlerimizde Cumhur İttifakı’nın önemiyle alakalı insanlarla konuştuk. Partimizi anlattık. Bu seçimi neden kazanmalıyızı anlattık. Karşımızdaki muhalefet partilerinin bir araya gelerek bu ülkeye, bu millete ne yapmak istediklerini anlattık. Tabi partilere kırgın olanlar, küs olanlar var. Biz bu ziyaretlerimizde bu kırgınlarını almaya, küskünlüklerini gidermeye hem de partimize oy isteme anlamında başarılı çalışmalar yaptık. Bunların sonucunda 14 Mayıs’ta göreceğiz inşallah.
SEÇİM ÇADIRINIZDA HER YAŞTAN İNSANI GÖRMEK MÜMKÜN OLDU. BU GELEN SEÇMNENLERİN EN BÜYÜK İSTEĞİ TALEBİ NE OLDU? BU BÖLGENİN İNSANI SEÇİMDEN NE BEKLİYOR?
Seçimden herkes şunu bekliyor; ülkeyi selamete çıkartmak. Devlet Beye bu hususta çok güveniliyor. Çünkü Devlet Bey duruşuyla, yürüttüğü politikayla halkta ciddi bir hayranlık uyandırdı. Genel Başkanımızın hep söylediği gibi; biz amasız, lakinsiz, çıkarsız, hesapsız bir ittifak içerisindeyiz. Biz pazarlık yapmayız. Biz kapalı kapılar ardında kirli pazarlıklar yapmayız. Çıkar hesapları yapmayız. Bizim tek derdimiz milletimiz. Bizlere de Genel Başkanımızın hep söylediği bir şey var; önce ülkem, sonra milletim, sonra partim, sonra ben. Biz bu düsturla yürüdük. Devlet Beyin bu duruşu Ak Parti seçmenin de bile büyük etki yaratmış, biz sahada bunu gördük. Konuşmalarımızda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ama mecliste Milliyetçi Hareket Partisi olacak. Bizim Devlet Beye ahde vefa borcumuz var şeklinde söylemleri oluyor. Çünkü Genel Başkanımız, MHP Cumhur İttifakı demeseydi bu ittifakın temellerini atmasaydı, “Ya Beka, Ya Bela” demeseydi ülke bir kaosa sürüklenmiş olacaktı. Belki bugün burada konuşmuyor olacaktık.
BUGÜNLERDE BAZI İNSANLARIN SÖYLEDİĞİ BİR ŞEY VAR. BİR OY KILIÇDAROĞLU’NA, BİR OY YEŞİL SOL PARTİ’YE DİYE. SİZ BUNU NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Bunlar 90’lı yıllarda Erdal İnönü eliyle Kandil’in siyasi uzantısı olan milletvekillerini kendi listelerinde Gazi Meclisimize soktular. Burada meşru bir zemin oluşturdular. O günden bugüne geldiğimizde Kılıçdaroğlu partinin başına getirildiğinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin içi boşaltıldı. Fetöcüler ve PKK’lılar ile partinin içini doldurdular. O gün meşru zemin oluşturdular, bugün bu kişilere ilke yönetimini vermek istiyorlar. Burada Aziz Milletimiz şapkayı önüne koyup düşünmesi gerekiyor. Bunlar HDP’ye yeni ismiyle Yeşil Sol Partiye oy kazandırmaya çalışıyorlar. Mecliste çoğunluğu elde etmeye çalışıyorlar. Çünkü verdikleri sözler var. Bakanlık düzeyin, bürokrat düzeyinde verdikleri sözler var. Bu da şu demek oluyor ülke yönetimini bunlara teslim edecekler. Belki Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı verecekler. Tehlike çok büyük. Ülkeyi Kandil’e teslim edemeyiz. Bunu Aziz Milletimiz geçtiğimiz günlerde yapılan büyük İstanbul Mitinginde gösterdi. 15 Temmuz ruhuyla hareket ederek, miting alanı hınca hınç doldu. Birçoğu da miting alanına giremedi. Yollarda beklediler, trafik tıkandı, yollarda yürümek durumunda kaldılar. Biz bunu canlı gördük, şahit olduk. Hamd olsun milletimiz çok büyük bir millet buna fırsat vermedi, vermeyecek. Asla bunların eline böyle bir fırsat geçmeyecek, biz bundan eminiz.
ARTIK SEÇİME ÇOK AZ KALDI. SON OLARAK DÜŞÜNCELERİNİZ ALABİLİR MİYİZ?
Çıktığımız yol çok kutlu bir yol. Sayın Genel Başkanımız ve Genel Merkezimiz bu hususta bize gösterdikleri takdir ve bizi bu göreve layık görmeleri bizi onurlandırdı. Şerefli bir görev. Biz burada sıralamaya bakmadık, kendimiz birinci sırada addettik. Ona göre çalıştık. Aldığımız her bir oyu biz kendimize şeref sayacağız, kendimize büyük bir katkı sayacağız. Meclise soktuğumuz her bir milletvekilini kendimizmiş gibi sayacağız. Allah emeklerimizi boşa çıkarmasın. Çok mutluydum, çok yoruldum ama hiç of bile demedim. Bu şerefli bir görev, bunu bize layık gördülerse biz de bunun için elimizden gelenin en iyisini yapmak durumundayız. Yaptıkta. Buna yürekten inanıyorum.
(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK
11.05.2023 00:45:47