Güncel İklim Durumu

Güncel İklim Durumu KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Güncel İklim Durumu

KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

TEMA Kars İl Temsilcisi Kafkas Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Kırpık yazdı:

Kars gibi yüksek rakımlı coğrafyalarda ocak ayında gündüz sıcaklığının 6 oC olması ve bahar havası tadında yaşanmasının çok genel anlamda olumlu yanlarının olduğu düşünülebilir. Örneğin, hava şartlarının böyle gitmesi, yani kar yağışının olmayışı, hava sıcaklığının fazla olması. insanların ısınma için daha az masraf etmeleri anlamına geliyor. İnsanlardan bazıları kar lastiklerini neden taktırdık kar ve buz yok demekte, bir sürü kışlık kıyafetler ve botlar aldık kar olmadığı için giyemedik, diyen çok sayıda insan var. Kış az soğuk ve ılık geçtiğinden dolayı ister soba ile ister doğal gaz ile olsun ısınmaya daha az para ödediği için memnuniyetini belirten birçok insan var. Ardahan, Kars ve Erzurum gibi yüksek rakımlı yerlerde yaşayan insanların bu şekilde düşünmeleri ve bu durumun kendileri için yani sürekli kar ve soğuğa alışık olmaları nedeniyle olumlu bir durum olarak değerlendirmektedirler. Ancak bu durum yüzlerce yıllık bir alışkanlığı yada yüzlerce yıl sonunda oluşan iklim ve coğrafya bilgisinin değişmesine neden olan acil bir durum olduğu açıktır. Kış aylarında bariz olarak görülen bu değişimi bazı insanlar yöreye yapılan HES’lere bağlamakta ve bugünkü yaşanan bu iklimsel olayların sebebi olarak HES’leri görmektedir. Aslında az da olsa HES bulunduğu coğrafyayı ve çevresinin atmosferini kısmen de olsa değişmesine neden olabilir. Yani HES’ler bulunduğu bölgelerde mikroklima oluşturarak bazı iklimsel değişimlere neden olabilir. Oysa HES’lerin genelde bilinmeyen yada az bilinen olumsuzluğu ise şöyle özetlenebilir. Suların ısınmasıyla su buharı atmosfere karışır, atmosferdeki su buharı; havanın neminin artırmasının yanısıra havadaki önemli sera gazlarındandır. Sera gazı olarak su buharı diğer sera gazları ile birlikte Küresel Isınmayı tetiklemektedir. Küresel ısınmanın bu şekilde artması iklim bozulmasına neden olmaktadır. İklim bozulmasına bağlı olarak tüm canlılık risk altındadır. En başta kuraklık çok ciddiye alınması gereken olumsuzlukların başında gelmektedir. Aslında dünyadaki su miktarı sabit olup miktarında azalma ve artma olmamakla birlikte kuraklık son yıllarda hat safhaya çıkmıştır. Pekala su miktarı azalmadıysa neden kuraklık olmaktadır; Yüzyıllarca çeşitli etkileşimler sonunda oluşan ve meydana gelen iklim bilgimiz alt üst olmuş durumdadır. Bu nedenle iklimdeki bu olumsuzluklara iklim değişikliği yerine iklim bozulması demek daha doğru olur. Su miktarının değişmemesine rağmen kuraklığın oluşması iklime bağlı olarak meteorolojik olaylar ve yağış rejiminin alt üst olmasından kaynaklanmaktadır. Yani bir coğrafyaya 6 ayda düşmesi gereken yağış miktarının bir iki günde düşmesiyle tam bir felaket meydana gelmektedir. Bir başka deyişle m2’ye düşen yağış miktarı normalden çok fazla olması nedeniyle çok kısa sürede sele dönüşmekte, toprağın en verimli kısımını alıp götürerek erozyona sebep olmaktadır. Toprağın verimli kısmının gitmesi, toprağın yeterince su ile buluşamaması ve suyu absorbe edememesi nedeniyle yeraltı sularının oluşamaması en büyük dezavantajlardandır. Ayrıca coğrafyanın eğimine de bağlı olarak meydana gelen sel beraberinde taşıdığı sedimenler nedeniyle akarsuların, göllerin, barajların dolmasına, denizlerin ve okyanusların kirlenmesine (dünyanın yeraltı su seviyesi 29 m aşağı inmiştir) neden olmaktadır. Dolayısıyla Küresel Isınmayı tetikleyen olumsuz faktörler birbirlerini domino etkisiyle tetikleyerek dünyanın yaşadığı bugünkü iklimsel olayları meydana getirmektedir. Bu olumsuzluklardan bir taneside yağışın oluşumundaki şartların değişmesi yada bozulması nedeniyle Kars-Ardahan-Erzurum gibi coğrafyalara çok az kar yağması olarak söylenebilir. Bu bölge yada bu bölgeye benzer yerlerde toprağın üzeri yılda enaz 5-6 ayı karla kapı olarak kalır. Uzun yıllar bu şartlara alışan yada adapte olan bitki ve hayvanlar için kar örtüsü adeta bir yorgan gibidir.

Toprakta yaşayan mikroorganizmalar ve omurgasız hayvanlar kadar diğer bitki ve hayvanlar içinde kar örtüsü adeta bir koruyucudur. Gece ile gündüz sıcaklığı arasındaki farkın giderek artması toprak biyolojisini çok ciddi anlamda olumsuz etkilemekledir. Bir cm kalınlığındaki toprağın ortalama 100 yılda oluştuğunu düşündüğümüzde toprağın en verimli kısmı olan yüzeyden itibaren 20 cm’lik kısmında yaşayan mikroorganizmalar özellikle gece soğuklarından ciddi anlamda zarar görmektedir. Toprağın en verimli kısmını önemli ve kıymetli yapan aslında toprakta yaşayan mikroorganizmalardır. Bu mikro organizmaların yok olması veya azalması durumunda toprak verimliliği tartışılmalı ve çalışılmalıdır. Ayrıca toprağın biyolojik çeşitliliğinin değişmesi durumunda biyolojik çeşitliliğin nasıl şekilleneceğini kestirmek mümkün görünmemektedir. Toprak yoksa, canlılık yoktur, bitkiler, hayvanlar ve insan yoktur. Toprağı gözümüz gibi koruyup kollamalıyız. TEMA’nın kurucusu ve onursal başkanlarından merhum Hayrettin KARACA toprağın önemini 40 yıl önce anladığı, TEMA’yı kurduğu, için ve toprağa verdiği değerden dolayı da kendisine “Toprak Dede” denilmiştir. Kıymetli büyüğümüzü rahmetle anıyorum. Birey olarak, toplum olarak, millet, devlet olarak üzerimize düşen görev, sorumlulukları bilmek ve yerine getirmek zorundayız. Yaklaşan seçim döneminde siyasilerin “Küresel Isınmaya bağlı olarak iklim bozulmasının etkisini azaltıcı tedbirleri” proğramlarına koymaları kaçınılmazdır.

(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA)  / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK


10.01.2023 21:42:38