Hayatımızın Gündemi Koronavirüs

Hayatımızın Gündemi Koronavirüs

KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Kars Dolunay Derneği Başkan Yardımcısı Engelliler Birim Başkanı Faruk Ocak’ın, “Hayatımızın Gündemi Koronavirüs” yazısı:

 Günün büyük bir kısmında hatta tamamına yakınında koronavirüsü konuşuyoruz. Dünya, koronavirüsü konuşuyor. İnsanoğlu, tarihî günler yaşıyor.

   Belki de birbirimizi ilk kez bu kadar iyi anlıyoruz. O kadar eşitiz ki... Deneyimlediğimiz her şeyde: Kaygımız, korkumuz, umudumuz, gelecekten beklentimiz... Evde geçen zamanın değerini, güzelliklerini, monotonluğun aslında o kadar kötü olmadığını ve daha birçok sıradan gibi görünen şeyin aslında kötü olmadığını öğreniyoruz. Evinde oturmanın, bazen gezmemenin, daha sakin ve sade yaşamanın da keyifli ve aslında gerekli olduğunu birlikte deneyimliyoruz.  Bazı duyguları- endişe, korku, sabır- birlikte yaşamanın zor olsa da ne kadar muhteşem bir deneyim olduğuna tanıklık ediyoruz. Bu sürecin mizahını yapanlar olduğu gibi yüreklere korku salmaktan zevk alanlar, ne yazık ki kazanç sağlayanlar da var. İyi insanlar iş başındayken ne yazık ki kötü niyetli insanlar da iş başında. Ekranlarda bir yandan iyi örnekleri duygulanarak izlerken bir yandan da kötü örnekleri,  kınayarak, üzülerek ve hatta öfkelenerek izliyoruz. Hafızalardan silinmeyecek olağanüstü günlerden geçiyor dünya. Çok duygulandığımız anlara tanıklık ediyoruz. Birlik beraberliğin, dayanışmanın, birlikte umut etmenin, işlerini özveriyle yapan sağlık çalışanlarını alkışlamanın güzelliğini hep birlikte yaşıyoruz. Korkuyu, kaygıyı, umudu, bilgiyi paylaşıyoruz. Ekmeği paylaşmak gibi duyguları, güzel ve üzüntülü anları da paylaşıyoruz. Yıllar sonra, pencerelerimizden yaptığımız o alkışlar, camilerden yükselen dualar, camdan cama söylenen şarkılar kulaklarımızda yankılanacak. Kaybedilen her canın acısını tekrar duyacağız derinden. Empati duygumuz inanıyorum ki daha iyi bir noktaya taşınacak.

    Bu günleri hiç unutmayacağız ve inşallah her şey normale döndüğünde de çok uzun zaman, yıllarca konuşacağız bu günleri. Eserlere konu olacak yaşananlar. Gelecek nesillere anlatılacak bu zor zamanlar. Diliyoruz ki daha zorunu, daha kötüsünü görmesin insanlık. Sağlık çalışanlarının olağanüstü fedakârlık gerektiren mesaisi, emniyet mensuplarının, medya çalışanlarının, alışveriş yerlerinde çalışanların zorunlu mesaisi ve ekonomik hayatı aktif durumda tutanların mesaisi, hizmetleri asla unutulmayacak. Halkı sabırla tekrar tekrar aydınlatan bilim insanlarının çabası asla unutulmayacak.

       Bu sıkıntılı günlerin ne zaman biteceğiyle ilgili olarak bilim insanlarının her ne kadar bazı öngörüleri olsa da yine bir belirsizlikle karşı karşıya insanlık. Elbette bu zor süreci olabildiğince en az can kaybıyla atlatabilmek hepimizin, dünyanın ortak umudu. Sabırlı olmak, bilinçli davranmak, doğru kaynaklardan bilgi edinmek ve en önemlisi de karamsarlığa meydan vermemek çok önemli. Yaşadığımız bu zor günleri birlikte aşabiliriz. Birlikten kuvvet doğar. Yeter ki iyi ve doğru olanın etrafında kenetlenelim. Yanlış bilgilere, sosyal medyadaki bilgi kirliliğine, fırsatçılara, insanları bu zor günlerde bile ayrıştıranlara, saygısızlara ve lakayt davrananlara asla geçit vermeyelim.

       Koronavirüs salgını bittikten sonra herkes dünyanın eskisi gibi olmayacağını söylüyor. Elbette böyle zor bir dönemden geçtikten sonra aynı olmamalı hiçbir şey. İnsanlık çok şey öğrenerek çıkmalı bu karanlıktan. Yeniden inşa etmeli kendini insanlık. Vicdanını, bilinç düzeyini, birlik beraberliği, empati duygusunu geliştirmiş olarak yeni bir güne uyanmalı.

        Alkışladığı sağlık çalışanlarını unutmamalı insanlık. Temizliğin hayatımıza olan etkisini, sabırlı olmanın önemini, umutlu olmanın değerini, birbirimizi yok etmekten vazgeçmemiz gerektiğini öğrenmeliyiz. Görmediğimiz bir düşmanla savaşırken  canımızın ne kadar yandığını, büyük rakamlarla ifade edilen can kayıplarının hepimizin canını nasıl yaktığını unutmayalım. Din, dil, coğrafya farkı; ideolojik farklılıklar anlamsızlaştı. Ortak yönümüzün, hayatta kalabilme mücadelesini başarıyla verebilme olduğunu anladık. Anladık ki en değerli şey, yaşamakmış ama sağlıklı yaşamak... Sağlıklı olmanın en büyük nimet olduğunu ve "her şeyin başı sağlık" sözünün anlamını küresel bir deneyimle öğrendik.

       Koronavirüs gündeminin yerini umuyoruz ki tüm dünyada barış, sevgi ve huzur dolu günler alsın. İnsanlık bu kötü günleri insanlığını gözden geçirmek için fırsata  dönüştürsün.

      Sağlıklı yarınlara kavuşmak dileğiyle!

"Evde kal!" Hayat eve sığar."

(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK