İnsanlık Cehalet Zincirine Vurulmasın
KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK
Dolunay Derneği Engelliler Birim Başkanı Kafkas Haber Ajansı (KHA) Yazarı Faruk Ocak’ın, “İnsanlık Cehalet Zincirine Vurulmasın” yazısı:
İnsanlar neden cehaletin kucağında oradan oraya savrulmakta inat ediyorlar?
Cehalet insan beyninde o kadar önemli bir yer etmiş ki zincire vurulan bir mahkum halini almışız.
Adeta bu mahkumiyetten hiç kurtulmak istemiyoruz izlenimi veriyoruz. Bu durumdan memnun olduğumuz dahi söylenebilir. Bu da gösteriyor ki cehalete esir olmak insanların hoşuna gidiyor.
Cehalet hakkında bilinmesi gereken o kadar çok şey var ki anlatmaya kelimeler yetmez.
Ama ben dilimin döndüğünce, aklımın yettiğince sizlere cehaleti ve insanlığa vermekte olduğu zararları anlatmaya devam edeceğim. Çünkü sizlere bunu bir borç biliyorum.
İnsan vücuduna paslı bir çivi battığı anda nasıl zarar veriyorsa, cehalette beynimize zarar veriyor. batan paslı küflü bir çivi misali vücudumuzda görülen zararın iki katını beynimizin aldığına şahit olmaktayız. Bu zararın telafisi ancak peygamber efendimiz Hz. Muhammed’in (S.A.V) söylemiş olduğu gibi bilimin önemini anlayarak, bilimin ışığında yol alarak olur.
Değerli okurlarım, cehalet zincirine vurulmak hoşumuza gitmesin. Bizler onun esaretine gireceğimize kollarını kanatlarını kırıp, sahip olacağımız güzel ve önemli bilgilerle onu esaretimiz altına alalım. Cehaletin hükmüne son verelim. Biz bu konuda başarıya ulaşamazsak ve cehalet denilen karanlık yolun sonunu getiremezsek, beynimiz cehaletin esiri olmaya devam eder. Vücudumuzu hastalıklardan aşılar, ilaçlar ile kurtarmamız mümkün. Fakat cehalet denilen virüsü ancak okumanın gücü ile yok edebiliriz. Bu virüs başka şekilde yok edilemez. Ancak okuyup bilimle cehaletin etkisine son vereceğiz.
Biz cehaletin kökünü kurutmaktan kaçarsak, ona mahkumiyeti kabullenirsek, cehaletin büyük bir zafer kazanmasında en büyük yolu açmış oluruz. Görmezden geldiğimiz hatalarımız fikirlerimizin değişmesine engel olur. Fikirlerimiz benzini bitmiş araba misali hiç ilerleyemez. Hatalarımızı görmezden gelmeye devam edersek, fikirlerimiz yolda kalmaya devam eder.
Fikir dünyamızın kararmasının en büyük sebebi olan cehaleti yenebilmemiz için düşüncelerimizin aydınlatıcı olması gerektiğine inancımız tam olmalıdır.
Aydın fikirlerle karanlık beyinleri tanıştıramamamız hiçbir yol kat edemediğimiz anlamına gelmektedir. Yolumuzun aydınlatılabilmesi için şüphesiz okumanın ne kadar önemli olduğunu kavrayabilmemiz gerekmektedir.
Aslında biliyoruz ki cehaletin mahkumiyetten kurtulup aydınlığa ulaşmanın en önemli yolu okumaktır ve bilimdir. Cehalete mahkum olma inadını bırakmalıyız. Ama bizler elimize bir kitap alıp okumaya yönelmek yerine inatla boş işleri hayatımıza sokmayı daha çok tercih ediyoruz.
Bir düşünsek boş işlerin bizlere kaybettirmekte olduğu vaktimizi okumakla harcasak, kazancımızın ne kadar büyük olacağını bilmiyoruz. Bunun için kendimize hiçbir fırsat tanımıyoruz. Bahsetmiş olduğum fırsatı kendimize tanımış olsak, beynimizi işgal eden lüzumsuz, hiçbir anlam ifade etmeyen düşüncelerin okumak sayesinde son bulacağını çok rahat görebilmemiz mümkündür. Bizlere zaman kaybettiren boş düşüncelerle hayatımızı harcamak yerine, kendimizi cahillikten arındırmanın çabalarına girip bu manasız esaretten kurtulmanın yollarını arayalım. El ele verip cehalet adlı karanlığın karşısında durmaktan kaçmayalım. Ayaklarımıza esaret zincirlerinin vurulmasına engel olalım.
Bir grup içerisinde okumuş olduğum kitaplardan bilgiler vermeye gayret ediyorum. İsimlerini verip anlatıyorum. İçinde bulunduğum gruptan bir kişi çıkıp şunları söylüyor : ”Boş ver kitabı. Bizler başka bir konuda konuşuyoruz sen kitaptan bahsediyorsun.” diyor ve benim insanları bilgilendirmeme engel olmaya çalışıyor.. Hayır kardeşlerim! Bence kitabı boş vermek yerine okuyarak içindeki önemli bilgilere sahip olalım. Bizlerde başka insanların o güzel faydalı bilgilerden yararlanmasında pay sahibi olup, hayatlarını büyük değişikliklerle güzelleştiren bilgilerden yararlanmalarını sağlayalım. Bizler kitabı boş verip okumaya sırt çevirirsek paslı çivinin beynimizden çıkmasını hiçbir şekilde engelleyemeyiz. Bu paslı çivinin hayatımızdan bir an önce çıkıp gitmesini istiyorsak; kitap okumaktan vazgeçmeyi değil, aksine daha fazla kitap okuyarak daha yeni daha faydalı bilgiler ile fikirlerimizi aydınlatmalıyız.
(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK
31.12.2019 22:35:00