Kars Kaz’ığı
KAFKAS HABER AJANSI
Kafkas Haber Ajansı (KHA) Yazarı Muhammed Şamil Kakça’nın, “Kars Kaz’ığı” yazısı:
Yıllar önce bir büyüğüm bana şöyle demişti. Hızır insanın kapısını üç kere çala. Açılmazsa ise bir daha gelmez.
İnsanların önüne gelen eline geçen fırsatları iyi değerlendirmesi için söylenen bu söz benim hayatımda her zaman bir uyarıcı ve ikaz edici levha olarak müstakimdir.
Malumunuz şehrimiz ekonomik, siyasi, coğrafi ve zihniyet olarak bir türlü kabuğunu kırıp beklenen şahlanışı gösterememiştir.
Son senelerde müşahede ettiğim kadarıyla Kars’ın hak ettiği değeri ve yeri bulması açısından bazı fırsatlar eline geçti.
Hani dedik ya Hızır her kesin kapısını üç kere çalarmış ve kişiye hakikatleri ve gerçekleri görmesi için fırsat verirmiş. Gaflette inatta nisyanda ve yanlışta gitmekte inat edip fırsatları geri çevirenlere yapacak bir şey yok der çeker gidermiş.
Şimdi Kars olarak Hızır kapımızı bu kaçıncı kere çalıyor bilmiyorum.
Kars tan kabine de etkin bir ulaştırma bakanı çıkması belki birinci kapımızı çalışıdır. Kıymetini bilirsek elimizden kaçmaz.
İkinci kapımızın çalınışı bir anda doğu ekspresi seferleri ile batıdan on binlerce insan oluk oluk Karsı iline gelmesi oldu.
Baş döndürücü bir hız ile bir anda doğu ekspresi, kış nostaljisi, çıldır gölü, Kars rus evleri, Kars kazı, Kars kaşarı ve Sarıkamış kayak tesisleri yerli turistlerin gözdesi haline geldi.
Doğu ekspres ile Kars a gelenlerin sosyal medyada Kars’ ta yaşadıkları deneyimleri paylaşmasının da etkisiyle Kars olan ilgi giderek artmaya başladı.
Kars gelmek için sırada bekleyen on binlerce insan var. Bir anda ekonomi canlandı. Oteller tarihinin en doluluk oranını yaşadı. Esnafın yüzü güldü. Bir ayda 160 bin liralık kaşar bal satan esnaf biliyoruz.
Lakin Kars gelen yerli turistleri aldatmaya, kazıklamaya, soymaya, nefret ettirip kaçırıp uzaklaştırmaya devam edersek, sosyal medyada ve medyada Kars’a karşı oluşan olumsuz bakış açısı yüzünden fırsatları elimizin tersiyle itmiş olacağız.
Maalesef ayağımıza gelen ve fırsatı kaçırmak demek kapına gelen Hızır’ı kovmak demektir.
Kaşarı, Bal’ı Kaz’ ı fahiş fiyatla satarsak.
Otel, Restoran ve sosyal tesislerde fahiş fiyatlar ile turisti kazıklarsak.
Ulaşım ihtiyacı olan turistleri fahiş fiyatlar ile şehirde gezdirip soyarsak,
İndirim yapmak yerine bindirim yaparak gelenleri kaz gibi yolarsak,
Kars lı hemşerimize 25 liraya sattığımız kaşarı doğu ekspresi ile gelenlere elli liraya satarsak
En büyük ahmaklığı ve divaneliği etmiş oluruz.
Altın yumurtlayan kazı kesersek bu şehre karşı cinayet işlemiş oluruz.
Kars esnafının adı fırsatçı ve kazıkçıya çıkarsa bu olumsuz kara leke sosyal medyada şehrimize ve esnafa karşı diğer şehirlerin eliyle karalama kampanyasına döner. Bir gelen bir daha gelmeye tövbe eder.
Bir zamanlar İstanbul da Kars’ın adı o kadar kötüye çıkmıştı ki bulaşıkçı bir arayan esnaf ilanın altına Karslı hariç yazıyordu.
Şimdi yıllardır ağlayan esnaf Kars ın meşhur kazını kaşarını balını yağını fahiş fiyata satıp milleti kaz gibi yolarsa Kars kazı ile değil kaz’ığıyla meşhur olur.
Bir anda şenlenen ve oteller, çıldır gölü, lokantalar ve mandıralar sinek avlamaya başlar. Doğu ekspresi yol ve güzergâh değiştirip başka şehirlerin yüzünü güldürmeye başlar.
Doğu ekspresi ve otobüs turları ile şehrimize mal, servet, iyilik, ihsan ve hayır getiren Hızır misüllü turistler izzeti ikram, ilgi, hürmet ve indirim yerine Kars Kaz’ığı yerseler bir daha kapımızı çalmazlar. Vesselam.
16.02.2018 13:23:42