PKK'nın Dağlık Karabağ'a taşınması bölgede savaşı yakınlaştırıyor
KAFKAS HABER AJANSI
“Atlas” Araştırma Merkezi’nin yazısı:
Eski Ermeni Cumhurbaşkanları Levon Ter-Petrosyan, Robert Koçaryan ve Serj Sarkisyan iktidardayken Dağlık Karabağ ayrılıkçılarına destek vererek bölgenin ağır demografik sorununu çözmeye çalıştı. Ama ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar başarılı olamadılar. Ermenistan'dan ne o zaman ne de şimdi hiç kimse Dağlık Karabağ'a yerleşmek istemiyor. Çünkü Ermenistan vatandaşları, Dağlık Karabağ çevresinde her an bir savaş çıkma ihtimalini takdir ediyor ve canlarını riske atmak istemiyorlar. Dolayısıyla Ermenistan'ın eski cumhurbaşkanları Ortadoğu'da yaşayan Ermenilerin yeniden yerleştirilmesinde bu sorunun tek çözümünü gördüler. Ancak bu yönde böyle bir başarıları olmadı.
Ermenistan Başbakanı seçildikten sonra, Nicol Pashinyan seleflerinden daha çok Azerbaycan'a karşı kışkırtmalarla anıldı. Paşinyan döneminde sınırdaki provokasyonların, Şuşa'ya "varışların" ve yeniden yerleşimlerin ölçeği arttı. Lübnan'ın başkenti Beyrut limanında meydana gelen patlamanın ardından Erivan, bu ülkedeki Ermenilere seslenerek onları Ermenistan'a ve oradan da Dağlık Karabağ'a “davet etti”. Şu anda iflas eden Lübnanlı Ermenilerin Dağlık Karabağ'a göçü devam ediyor. Kendilerine ve Suriyeli Ermenilere Dağlık Karabağ'da bir ev, bir takım mali kaynaklar ve sosyal sorunlarını çözmeleri için evcil hayvanlar veriliyor. Daha önceki yıllarda Ermenistan'da değişen yetkililer Dağlık Karabağ'a göçü gizlice gerçekleştirmeye çalıştıysa, Nicol Pashinyan hiçbir şey saklamıyor, bu politikayı açıkça sürdürüyor ve Dağlık Karabağ'a taşınan Ermenilerin görüntüleri internet üzerinden yayılıyor.
Nicol Pashina'nın göç provokasyonu bununla yeterli değil. Şu anda terör örgütü PKK üyelerinin işgal edilen bölgelere taşındığına dair haberler var. Türk ordusu ve hava kuvvetleri geçtiğimiz aylarda Irak ve Suriye'de saklanan PKK'ya ölümcül saldırılar düzenliyor. Bu nedenle terör örgütü saklanacak yeni bir yer arıyor. İşgal altındaki Azerbaycan toprakları bu yerlerden biri olarak seçilebilir. PKK liderliği, bu tehcirle kendilerini Türk ordusunun saldırılarından koruyabileceklerine inanıyor. Ermeni hükümeti de bu göçü kendi amaçları için kullanacak ve bölgedeki ayrılıkçıların gücünü artırmaya çalışacaktır. PKK ile Ermeni terör örgütü ASALA arasındaki işbirliği uzun yıllardır devam ediyor. Yani, birbirlerine yabancı değiller. Bu, PKK'nın Ermenilere ilk yardım eli uzatması değil.
PKK'lı teröristlerin işgal altındaki Azerbaycan topraklarında bulunması bizler için yeni bir durum yaratmaktadır. Resmi Bakü, yeni tehdidi uluslararası kuruluşlar aracılığıyla çözemeyecek. Hiçbir uluslararası örgüt PKK'lı teröristlerin işgal altındaki topraklara yerleşmesine engel olamaz. Aksine, yıllardır Türkiye'ye yönelik terör planlarında PKK'yı şu ya da bu şekilde destekleyen bazı ülkeler, Dağlık Karabağ ve çevresinde teröristlerin konumlarını beğeneceklerdir. Dolayısıyla uluslararası örgütlerde söz sahibi olan sözkonusu ülkelerin Ermeni + PKK ikilisine karşı harekete geçmesini beklememeliyiz. Aksi takdirde bu devletler Lübnanlı Ermenilerin işgal edilen topraklarda yer almasına karşı açıklama yapacaklardı. Ancak bu göç, bölgede savaş olasılığını artırmaktadır. Minsk Grubu eşbaşkanlarının bu konuda ne bir açıklaması ne de bir kararı var.
PKK'nın işgal altındaki topraklardaki konumu ve bölgemizde askeri kampların oluşması, terör örgütünün Türkiye'ye ve Azerbaycan'a karşı gelecekte provokasyon yapma olasılığını artırmaktadır. Bu durum, Azerbaycan ile Türkiye arasında işgal edilen toprakların kurtarılması için ortak bir askeri harekat için koşullar yaratmaktadır. Çünkü PKK'nın Dağlık Karabağ'daki konumu Türkiye için olduğu kadar Azerbaycan için de önemli bir sorun haline geliyor.
“Atlas” Araştırma Merkezi
(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI
17.09.2020 15:19:00