Sudan Sebepler

Sudan Sebepler KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Sudan Sebepler

KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

TEMA Vakfı Kars İl Temsilcisi Kafkas Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Kırpık yazdı:

Çok eskiden beri halk arasında kullanılan bir tabir olan bu söylem, insanların bencilliği nedeniyle söyledikleri sözdür aslında. Eş, dost, akraba ve arkadaşlar arasında egoistlik yüzünden zaman zaman aranın bozulmasına, araya soğukluk girmesine ve ilişkilerin bozulmasına neden olma durumunda söylenen bir sözdür. İki samimi arkadaşın zamanla arasının açılması ve ilişkilerinin bozulması sonunda bu kişilere üçüncü kişilerin falan kişi ile aranız neden açıldı diye sorduğunda hiç ya “sudan sebepler” diye cevap aldığınız çok olmuştur.

İşte bugünkü yazının adı da “sudan sebepler” yani suyun dünü, bugünü ve geleceği konuları gerçekten çok ciddi sonuçlara götürecek dünyayı. Bilindiği üzere dünyamızın 2/3’lük kısmı su ancak kullanılabilir ve içilebilir su miktarı oldukça sınırlı, bunu belirtmek için rakamsal oranlar ya da yüzdelik ifadeler kullanmayacağım ancak içilebilir ve kullanılabilir suyun miktarının çok az olduğunu söylemek yeterlidir diye düşünüyorum.

30 yaş üstü olanlar iyi hatırlarlar, eskiden kırsalda şırıl şırıl dereler akardı bu derelerin suları evcil hayvanlar, yaban hayatındaki hayvanlar ve hatta insanlarca bile içilebilirdi. Kırsalda gezindiğiniz zaman aslında bir kaynağı olmayan çok sayıda küçük dereleri görmek mümkündü. Pekâlâ, bu güzellikler neden kayboldu, ne oldu da bu sularımız kayboldu? Köy yerlerinde köy çeşmeleri ve yollarda çeşmeler olurdu araçlar özellikle bu çeşmelerin olduğu yerde duraklama yaparak mola verirler insanlar kana kana su içerlerdi. Bu çeşmelerin tamamı ortadan kalktı denemez ancak büyük çoğunluğu maalesef yok. Acaba neden? Ülkemizde birçok tatlı su gölü bir bir kurudu ve kuruyor. Sulu tarıma geçildikten sonra aşırı yeraltı su tüketimi sonunda neredeyse yeraltı sularını bitirdik. Bu nedenle Konya ovasında oluşan obruk sayısı hızla çoğalıyor. Bugün itibarı ile dünyanın yer altı su seviyesi 29 m düşmüş durumda. Aslında bu bilgi bütün bunları açıklıyor. Kısacası yeraltı sularından beslenen göllerimiz kurumaya devam edecek gibi. Yağışların yetersiz ve düzensiz olması iklimde görülen bozulma, tüm bunların esas nedeni aslında. İklim değişikliği yerine iklim bozulması demek daha doğru olur çünkü günümüzdeki iklimsel koşullar çok değiştiği için bunun sonucu olarak da yağış ya azaldı yâda anormal derecede yeryüzüne ulaşır oldu. Başka bir deyişle m2’ye düşen yağış miktarı aylık ve yıllık olarak çok azaldı yâda 6 ayda düşmesi gereken miktar 1-2 günde düşer oldu. Bu durumda sel, heyelan arttı ve müthiş bir erozyon meydana gelmeye başladı.

Çeşitli kaynaklarda insanların medeni oluşu bir kişinin günlük olarak tükettiği su miktarına göre değerlendirilirdi. Maalesef bu değerlendirmelerin güncellenmesi gerekmektedir. Fert, toplum ve tüm insanlık olarak çok büyük sorumluluklarımız var. Evlerimizde ve işyerlerimizde günlük kullandığımız su miktarını gözden geçirmeliyiz. Okullarda, tarımda, sanayide, kamuya açık yerlerde ve özel mekânlarda vs. kullanılan su miktarını güncellemeliyiz.

Pek yakında ulusal ve uluslararası anlamda sudan sebeplerden dolayı tüm insanlık ciddi problem yaşayabilir. Bu nedenle bireysel, toplumsal ve tüm dünya olarak karbon ayak izimizi azaltmak zorundayız. Yoksa dünyamız “sudan sebepler ”den dolayı yaşanmaz hale gelecek.

(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA)  / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK


22.01.2023 21:13:10