VHO Başkanı Ercan Ödül’ün “Performans” Röportajı
KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK
Kars Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Ercan Ödül’ün Performans Dergilerinde Mart 2020 sayısında yayınlanan röportajı
Kars, Ardahan, Iğdır Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Ercan ÖDÜL’ün 17 Mart 2020 tarihinde Veteriner Hekimliğin Haber Sitesi Performans Dergilerinde (www.performansdergileri.com) yayınlanan röportajı.
Kars-Ardahan-Iğdır Veteriner Hekimleri Odası’nı kısaca tanıtıp, yapılan faaliyetler ile igili bilgi verir misiniz?
Odamız, 13 Aralık 1988 tarihinde kuruldu. Bölgede 1.5 milyondan fazla küçükbaş ve 1 milyondan fazla büyükbaş hayvan varlığımız mevcut. 650 kişinin üzerinde de odaya kayıtlı üyemiz var. Toplamda da 150 ye yakın klinisyen hekimlerimiz bulunmakta.
Yönetime geldiğimiz andan bu yana birkaç ana başlık altında yaptığımız tüm çalışmaları toparlayabiliriz. Mesleğin temsili ilk ve bizce en önemli konuydu. Veteriner hekimlik bizce kutsal bir meslek ve ülkemiz için hayati nitelikte. Geçmişte varolduğu gibi gelecekte de varolmaya devam edecek. Ülkemizin en köklü ve donanımlı veteriner fakültelerinden Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesinin olduğu bölgemizde, ülkenin en önemli hayvancılık alanlarından birinde veteriner hekimliğin temsilinin daha üst düzeyde olması gerektiğine inanıyorduk. Bu anlamda bölgemizde bulunan tüm hekimlerimizle iletişimi güçlendirmek adına whatsapp gibi anlık mesajlaşma gruplarımızı güncelledik ve aktif kullanmaya başladık. Odamıza ait sosyal medya hesaplarımızı kurduk, günlük güncellemeler ile sosyal medyayı aktif olarak kullanmaya başladık. Düzenlediğimiz tüm hizmetiçi eğitimleri, kamuoyu bilgilendirmelerini, basın açıklamalarını sosyal medya hesaplarımızdan üyelerimizle ve ülkemizde varolan tüm ilgililerle paylaştık, paylaşıyoruz. Şuan itibariyle facebook hesabımızda 60 bin kişiye ulaşan gönderiler yaratabiliyoruz. Basın açıklamalarımız ve yaptığımız tüm faaliyetleri ulusal ve yerel basına göndererek o mecralarda yer almasını sağladık. Bölgenin ve belki de ülkenin en çok takip edilen veteriner hekimleri odalarından biri olduğumuzu söylersek bizce abartmış olmayız. Performans dergileri olarak sizlerin de bizleri gözlemlemenize ve düzenlediğimiz çalıştayı takip etmek üzere Karsa gelmenize vesilen olan yine bu sosyal medya üzerinden sizlere de ulaşabilme çabamızdır. Bu anlamda gururlu olduğumuzu söyleyebilirim.
Temsilin bir tarafı sosyal medya ve basınla ilişkiler ise de önemli bir kısmı da ülkemizde veteriner hekimliğin sorunlarının çözümünde karar mekanizmalarında yeralan Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon Başkanı Sayın Prof. Dr. Yunus Kılıç, Tarım ve Orman Bakanlığından ilgili genel müdürlerimiz, Bölge Valilerimiz ve Milletvekillerimiz ile görüşmeler yapma fırsatı bulduk. Bu görüşmeler neticesinde hem Bölge veteriner hekimleri odamızın tanınmasını sağladık hem de bölgemizde uzun yıllardır varolan veteriner hekimliği ve halk sağlığını ilgilendiren bazı kronik sorunların çözüm yetkisi elinde bulunan büyüklerimize anlatabilme şansını elde ettik. Bu temasların neticelerinin mesleğimize ve bölgemize uzun vadede olumlu kazanımları ve etkileri olacağını umuyoruz.
Bizce Veteriner Hekimleri Odalarının bir görevi de bölgelerinde veteriner hekim meslektaşlarının arasında dayanışma ve yardımlaşma kültürünün oluşmasını sağlamak, etik ve deontolojik kurallara uygun olarak hareket etmelerine önayak olmaktır. Biz bu anlamda meslektaşlarımıza yönelik hizmetiçi eğitimler planladık. Diploma alıp hekim ünvanı kazandıktan sonra mesleğin bitmediğini aksine yeni başladığına ve öğrenmenin bittiği günün ancak hayatımızın son bulduğu gün olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle 16 ayda 16’dan fazla hizmetiçi eğitim planladık ve yaptık. Bu eğitimlerde hem meslektaşlarımızın hem de meslektaş adaylarımızın belirlenen konularda teorik ve uygulamalı eğitimler almalarını, mesleki kabiliyetlerini arttırmalarını sağladık ve onları sertifikalar ile mükafatlandırdık, hem de etik ve deontolojik kurallara haiz olmaları, meslektaşlar arasında yardımlaşma ve dayanışma kültürünün olgunlaşması için fırsatlar yaratmış olduk. Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesindeki akademisyen hocalarımızın desteğiyle yapabildiğimiz bu kurslar ve hizmetiçi eğitim programları Bölge Odası olarak bizleri öne çıkaran ve ses getiren faaliyetlerimiz oldu. Ülkemizin birçok bölgesinden onlarca meslektaşımızı Karsta bu eğitim programları için ağırladık. Aslında şehrin turizm potansiyeline de küçük de olsa bir katkı yaptığımızı söylersek abartmış olmayız.
Hayvancılık bizce dinamik bir olgudur. Hayvan yetiştiriciliği ile evinin geçimini sağlayan bir kimse nasıl tatil kavramından uzaksa bizler de veteriner hekimler olarak mesai,tatil gibi kavramlara uzağız. Bu bakımdan bizlerin de bu dinamizim içinde varolduğumuzu söylemek zorundayız. Bu bağlamda bu dinamik olgunun en önemli yapıtaşı olan ülke ve bölge hayvancılığımızda hekim bakış açısıyla varolan sorunlara çözümler yaratabilmek bizce bölge veteriner hekimleri odalarının görevleri arasında önde gelen konulardandır. Biz Kars Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası olarak bölgemizin ekonomisinin temelinde varolan çiftlik hayvanları yetiştiriciliğinin sorunlarının akademik ve yetiştirici bakış açısıyla ortaya konulabilmesi için sizin de şuan burada bulmanıza vesile olan “Türkiyenin Buzağı Fabrikası Karsta Bölgenin En Büyük Büyükbaş Hayvancılık Çalıştayını“ hayal ettik ve düzenledik. Açıkçası 20 yıldan fazladır bölge hayvancılığında tespit ettiğimiz sorunlara veteriner hekim bakış açısıyla ve Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesinin değerli akademisyenlerinin yaptıkları 30 yıllık akademik çalışmalar ile yetiştiricilerde yaratacağımız en ufak bir farkın bile ülkemiz ve bölgemiz adına çok değerli olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda yaptığımız çalıştayın sonuç raporunun değerli olduğunu düşünüyoruz. Biz dertlenip böyle bir işe kalkışmasak kimse bize niye bunu yapmadınız diye soramazdı ama dertlenip, hayal edip, akademinin bilgisini yetiştirici ile bir araya getirebilmekten dolayı mutlu ve gururluyuz ve bu çalıştaya akademinin bilgisi, kamunun gücü, yetiştiricinin üretim arzusu ve kamu niteliğinde bir meslek odası olarak bizim uzun soluklu bir işbirliğimizin ilk adımı olarak bakıyoruz. Umarız olumlu geri dönüşleri ve etkileri olacak bir çalıştay yapabilmişizdir.
Bölge hayvancılığının sorunlarına çözüm olma isteğimize örnek bir projemiz de İl Hayvanları Koruma Kurulunda Kars ve İlçe Belediye Başkanlıklarımıza verdiğimiz “Sahipsiz Hayvanlar Kısırlaştırma ve Rehabilitasyon Protokolü”dür. Bu protokol ile ciddi bir sorun haline gelmiş ve çözümü için mutlaka veteriner hekimlerin sorumluluk alması gereken bir konuya bölge veteriner hekimleri odası olarak çözüm ortağı bakış açısı sunduk. İl ve İlçe belediyelerimiz ile belediye mücavir alanı içerisinde bulunan sahipsiz hayvanların kısırlaştırılması ve rehabilitasyonları için il ve ilçelerde bulunan klinisyen veteriner hekim meslektaşlarımız arasında bir işbirliği yaratma arzusunda olduğumuz projemiz toplam 8 belediyemizin 5’i ile imzalandı ve kısırlaştırma süreçlerine başlandı. Uzun sürecek bu projede sabır ve sürdürebilirlik önemli. Sonuçlarının uzun vadede alınacağı bizce kısırlaştırma seferberliği olarak gördüğümüz bu proje domino etkisi yaratarak bölgemizde yeralan Ardahan ve Iğdır illerimizde de ilgi gördü. Umarım ülke genelinde ilgi gören ve sahipsiz hayvanlar konusunda farkındalık yaratan bir çözümün parçası olabiliriz.
Bölgedeki veteriner hekimlerin sık rastladığı problemler nedir? Bunun için bir çözüm üretildi mi?
Bölgede yaşadığımız en büyük problem bizce Iğdır ilimizde varolan kaçak ilaç problemi. Kaçak ilacı doğru tanımlayabilme ve anlatabilmeliyiz. Kaçak ilaç sınır illerimizde varolan bir gerçek. Sınırlarımızdan kaçak yollarla ülkemize giren, Tarım Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmamış, Maliye Bakanlığı tarafından vergilendirilmemiş, etken maddesi bilinmeyen ve İlaç Takip Sisteminde takip edilemeyen, bölgede fiyatının ucuz olması nedeniyle tercih edilen veteriner tıbbi ürünleri kaçak ilaç olarak nitelendiriyoruz. Bunların içerisinde ülkemizde çoktan ruhsatı iptal edilmiş etken maddeli ilaçların yanı sıra ülkemizde kullanımı yasak olan hormonlar da mevcut. Biz Oda Yönetimi olarak katıldığımız tüm toplantılarda bu konunun önemini ve aciliyetini belirttik, raporlara geçmesini sağladık. Henüz net bir çözüm bulunamamış olsa da konunun halk sağlığı bakımından öneminin altını bıkmadan usanmadan anlatmaya devam edeceğiz.
Mesleğin tüm ülkemizde olduğu gibi bölgemizde de sorunu çok. Bir diğer önemli sorunumuz bölgemizde varolan beşeri eczanelerde veteriner tıbbi ürüne reçetesiz ulaşılabilmesi hususu. E-reçete talimatı yürürlüğe girdiği andan itibaren eczanelerin veteriner tıbbi ürün kullanımı konusunda veteriner hekim reçetesine ihtiyacı artık sistem üzerinden de denetlenebilir hale geldi. Fakat denetim mekanizmalarının yetersiz oluşu bu süreçte ciddi bir sorun. Ticari olarak yetiştirici istediği ve uygun bulduğu fiyata veteriner tıbbi ürüne ulaşabilme hakkına saygımız var veteriner hekimler olarak. Ama veteriner tıbbi ürünlere ulaşımda sürecin doğru ve takip edilebilir işlemesi için hasta hayvanlar veteriner hekimler tarafından muayene edildikten sonra hastaya özgü reçeteyi hasta için oluşturması ve ilaca ulaşımın bu reçete sonucu olması gerekiyor. Bu doğal ve kanunlarla garanti altına alınmış sürecin aralarındaki zincir kırılmamalı. Biz hekimler olarak tespit ettiğimiz hastalığa yada duruma göre hastaya gerek veteriner tıbbi ürün gerekse beşeri tıbbi ürün kullanıp kullanmamayı, reçete oluştururken yazacağımız ilacın dozunu, sözkonusu hasta türüne,cinsine yada ırkına kullanıp kullanılamayacağını, antagonist yani birbirine zıt etkili olmayan ilaçlar ile reçete kombinasyonu oluşturma hakkına sahibiz. Bölgemizde ve aslında ülkemizde ki tüm yetiştiricilerden veteriner hekimlere güvenmelerini, uzaktan telefonla hasta muayene edilemeyeceğini anlamalarını, hasta muayenesinin belli bir prosedüre bağlı bir uzmanlık olduğunu, reçete oluşturmanın başlı başına bir uzmanlık konusu olduğunu ve ülkemizde yetişmiş tüm veteriner hekimlerin bu uzmanlıklara haiz olduğunu bilmelerini, anlamalarını ve aldığımız eğitime, hekimliğimize güvenmelerini bekliyoruz. Böylece hasta hayvan hekime ulaşır, hekim muayene yapar, teşhisini koyar, reçetesini yazar, et ve sütte kalıntı süresini hasta sahibine söyler. Hastasını belli aralıklarla ziyaret eder, hastalığın seyrini, teşhisinin doğruluğunu ve hastasının sağlığını takip eder. Bu aslında başından sonuna kadar olması gereken prosedürdür. Bizim bölgemizde hastalar başka bazı yollar ile veteriner tıbbi ürünlere ulaşıp sonuç alamayacağı tedaviler için hastalara kullanmaması gereken sayıda ilaç uygular durumda. Bu ette ve sütte kalıntısını bilmediğimiz hayvansal gıdaların tüketiciye ulaşması ve halk sağlığının açıkça tehlikeye atılmasına neden olur. Oysa “beşeri hekimlik insan içinse veteriner hekimlik insanlık içindir”.
Odaya bağlı veteriner hekimler arasında, etik kuralların uygulanmasına hangi ölçüde dikkat ediliyor? Meslektaşlarımızın bu konuda size beyan ettikleri durumlar var mı?
Doğrusu bu anlamda da ciddi sorunlarımız var. Meslektaşlarımız ile her bir araya gelişimizde 6343 sayılı “Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği İle Odalarının Teşekkül Tarzına Ve Göreceği İşlere Dair Kanun” un öneminden bahseder, bu kanun marifetiyle kurulmuş Türk Veteriner Hekimleri Birliği ve bağlı veteriner hekimleri odalarına sahip çıkılması gerektiğini anlatırız. Bu kutsal mesleğin daha iyi temsil edilebilmesi, mesleğinin memleket menfaatlerine en faydalı şekilde uygulanmasını sağlamak, üyelerin maddi ve manevi hak ve menfaatlerini, hak ve memleket menfaatleriyle telif eder mahiyette korumak, memleket hayvancılığının gelişimiyle ilgili bütün meselelerde resmî makamlarla temas ederek ilmî istişareler yapmak ve bu makamlara görüş ve önerilerini bir rapor hâlinde sunmak, serbest veteriner hekimlerin salgın ve paraziter hayvan hastalıkları ile mücadele işlerinde ilgili Bakanlığa yardım sağlamak, her türlü bilimsel ve meslekî yayınlar yapmak, yaptırmak ve etkinliklerde bulunmak suretiyle meslek mensuplarını ilmî kazanımlarının ilerlemesine ve gelişmesine yardımcı olmak, mesleğin önem ve değerini belirten yayınları düzenlemek ve dağıtmak suretiyle memleket gençliğinin veteriner hekimliği mesleğine katılımını, vatandaşın bu mesleğe karşı sevgi ve saygınlığını sağlamak, meslek mensuplarının maddi ve manevi yardımlaşmalarını sağlayacak önlemleri almak ve gerçekleştirmek, Veteriner fakültelerinde okuyan gençlere, memlekete ve mesleğe yararlı gençler olarak yetişmelerini sağlamak düşüncesiyle, maddi ve manevi her türlü yardımda bulunmak, meslek alanındaki gelişme ve yenilikleri izlemek ve yaymak, bu amaçla yurt içindeki veya yurt dışındaki meslek kuruluşları ile ilişki kurmak, ortak çalışmalar yapmak, yurt içinde ve dışında mesleği temsil etmek gibi görevlerimiz var Odalar ve Merkez Konseyi olarak. 18 Mart 1954 yılında Yüce Meclisten geçirilen ve bu yıl 66. Yılını kutladığımız bu kanunun 66 yıl önce mesleğimizde yaşanan bir çok sorunu çözecek şekilde çok büyük bir öngörü ve vizyon ile planlanmış ve bu kutsal meslek için kanunlaştırılmış. Veteriner fakültelerinde okuyan öğrenciler ve meslektaşlarımızın bu kutsal mesleğe,bu kanuna ve Türk Veteriner Hekimleri Birliğine ve bağlı odalara sahip çıkması gerektiğine inanıyoruz. Örneğin sözkonusu kanunda yapılan serbest veteriner hekimliğin tanımı bile bir çok sorunumuzun çözümü niteliğinde. “Serbest veteriner hekim ; 18/03/1954 tarihli ve 6343 sayılı Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği İle Odalarının Teşekkül Tarzına Ve Göreceği İşlere Dair Kanun uyarınca mesleğini icra eden ve bu kanunun 5. Maddesinde sıralanan görev ve yetkileri kullanan ve sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilim veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan hekimlik hizmetlerinin işverene tabii olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapan, mevzuatlar çerçevesinde mesleğini serbest olarak icra etme yetkisine sahip veteriner hekim.”Bu tanımı okumak bile sahada yaşadığımız birçok sorunun çözümüne vesile olacaktır.
Biz Kars Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası olarak tüm üyelerimize olduğu gibi bölgemizde serbest veteriner hekimlik hizmeti veren tüm meslektaşlarımıza aynı mesafede kalmaya çalışmaya, sorunlara hekim gözüyle ele almaya, mesleki dayanışma kültürünü tahsis etmeye, mesleğe ve meslektaşlara sahip çıkmaya çalışıyoruz. Sorunlarımız var, daha önce de vardı, gelecekte de olacak. Mesleğin üstdüzeyde temsilinin eksik olduğu aşikar. Ama meslekte rol modeller yaratarak bu kutsal mesleği yüceltmeyi, önemini ve anlamını tüm ülkemiz kamuoyuna bıkmadan usanmadan anlatmaktan vazgeçmememiz gerekiyor.
(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK
13.05.2020 21:13:00