Ani Ören Yeri’ni İlanı Aşka Çevirdiler

Ani Ören Yeri’ni İlanı Aşka Çevirdiler

KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Unesco Dünya Kültür Mirası Listesinde 16. sırada yerini alan Ani Ören Yeri’ndeki tarihi yapıtların duvarları adeta ilanı aşka döndü. Ziyaretçilerin anı bırakmak için tebeşirlerle yazıp şekiller çizdiği bazılarının da taşları kesici aletlerle kazıyarak isimlerini veya sevdiklerinin isimleri yazdıkları yazılar çirkin görüntüler oluşturdu.

Kars merkeze 42 km uzaklıkta, Türkiye-Ermenistan sınırı üzerinde bulunan, bin yıllar boyunca farklı kültür ve medeniyetlere beşiklik etmiş, tarihin en büyük hazinelerinden biri olan Ani Örenyeri, Temmuz 2016’da Unesco Dünya Kültür Mirası Listesinde 16. sırada yerini aldı.

Kars merkez Ocaklı Köyü sınırları içerisinde yer alan Anı Örenyeri, Türkiye- Ermenistan sınırını ayıran Arpaçay nehrinin batı yakasında Türkiye sınırları içerisinde volkanik bir tüf tabakası üzerine kurulmuş bir ortaçağ şehridir. Ören yeri Anadolu'ya İpek Yolu üzerinden girişte ilk konaklama merkezi olduğundan aynı zamanda bir ticaret merkezidir. Örenyerinin zenginliği de buradan gelmektedir. Ani'nin en eski tarihinin M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzandığı düşünülmektedir.

Tarih öncesi dönemde Örenyerindeki yerleşim bostanlar deresi olarak bilinen vadideki volkanik oluşumlu mağaralardan oluşmuştur. Bugünkü örenyerini oluşturan iç kale M.S. 4. yy'da Kars şehrine ismini veren Karsaklılar tarafından yaptırılmıştır. Örenyerinin dış cephe surları Bagratlı Kralı Aşot tarafından M.S. 964 yılında yaptırılmaya başlanmış, daha sonra Kral 3. Sembat 978 yılında 2. takviye sur sistemini yaptırmış, 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan'ın Ani'yi fethetmesinden sonra Ani Beyi olan Ebu’l Menuçehr 1064-1072 arasında 3. sur sistemini yaptırmıştır.

Kale surları devetüyü ve siyah renkli tüf taşından yer yer iki ve üç sıra halinde Horasan harcı ile yapılmıştır. Kurulduğu arazi üzerine uyumu sağlamak amacıyla üçgenimsi bir şekilde inşa edilen surların yedi giriş kapısı mevcut olup bu kapıların en önemlileri Aslanlı Kapı, Kars Kapısı, Sarnıçlı Kapılardır. Şehrin surları uzun kuşatmalara dayanıklı hale getirmek için surlar arasına yapılan destekleme kuleleri aynı zamanda erzak ve tahıl deposu olarak kullanılmıştır. Arazinin eğimine göre yer yer 5 m yüksekliğe kadar oluşan surların dış cephelerinde haç motifleri, aslan ve yılan kabartmalı rölyefler, çini süslemeler mevcuttur. Örenyerinin ana giriş kapısı olan Aslanlı Kapı iki büyük giriş kapısından oluşmaktadır. Aslanlı Kapının bulunduğu surların doğu yanındaki burç üzerinde Selçuklu Sultanı Alparslan'ın şehri 1064 yılında fethetmesini belgeleyen dört satırlık kufi İslami kitabe mevcuttur.

Günümüzde 78 hektar büyüklüğündeki bir alan üzerine kurulmuş olan Ani Örenyeri 4,5 km. uzunluğundaki dış cephe surları, sur içerisindeki antik kentte bulunan cami, kilise, hamam, saray, kervansaray,  köprü vb. yapılardan oluşmuş 21 adet tescilli taşınmaz ile birlikte, arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiş bölgemizdeki en önemli örenyeridir.

Dünyanın gözünün olduğu Ani Ören yerindeki tarihi yapıtlar ne yazık ki bazı ziyaretçiler tarafından duvarlarına yazılan ve kazılan yazılarla çirkin görüntülere sahne oluyor. Terhis olanların, evlenenlerin, nişanlananların ziyaret ettikleri tarihlerin yazıldığı duvarlarda kalp resimlerinin bolluğu da dikkat çekiyor. Boya ve tebeşirlerle yazılan yazıların yanında bazılarının ise taşları kesici aletlerle oyarak isimlerini yazdığı görülüyor.

Duyarlı ziyaretçilerin tepkilerine neden olan bu çirkin yazıların temizlenmesi ve bir daha bu tür yazıların yazılmasına izin verilmemesini istediler. Sebahat Güneş, insanların ziyaretleri esnasında duvarları böylesine yazılarla kirletmesinin akıl alır gibi olmadığını söyledi. Güneş, “Duvarların her yanına yazılar yazmışlar. Bu tür girişimler çok yanlış. Gerçekten de yapmamaları gerekiyor. Yazı yazarak duvarları mahvetmişler. Kaç gündür bu bölgeyi geziyoruz tüm binalarda bu yazılardan var. Hem kendimiz böyle şeyler yapmayalım hem de çocuklarımızı uyaralım. Tarihimizi böyle zedelemeyelim. Çünkü burayı ziyarete gelen turistlere kötü örnek oluyor.” dedi.

Kafkas Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Muhammet Aslan da, “Maalesef ülkemizin her yerinde olduğu gibi Ani’deki anıtsal eserlerde de ziyaretçiler tarafından duvarlara yazılan yazılar mevcut. Buna vandalist bir anlayış diyemiyoruz. Bu tamamen bilinçsizliktir. Yani insanlarımız bu eserlerin tarihi kültür varlığı olduğu bilincinde olmuş olsalar böyle bir şeyle karşılaşmayız. Ama maalesef yan yana iki duvar düşünün biri yeni diğeri eski olsun, tarihi olsun. Yeni olan duvara kimse bir şey yazmaya kıyamaz ama diğeri eski diye buna tuttuğu takımı, aşkını veya ideolojisini bu taşlara yazar. Halbuki eski olan kıymetlidir. O yüzden biz buradan bütün vatandaşlarımızı bilinçlenmeye, tarihi ve kültür varlıklarımıza nasıl yaklaşmamız gerektiği konusunda bilinçlenmeye davet ediyoruz.” diye konuştu.

(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.