KARSHaber Girişi : 03 Temmuz 2021 11:51

Bölgenin tek kadın değirmencisi

Bölgenin tek kadın değirmencisi
Bölgenin tek kadın değirmencisi KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK
Bölgenin tek kadın değirmencisi

Bölgenin tek kadın değirmencisi

KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Kars’ta yaşayan 3 çocuk annesi Hümeyra Hanım Baki, 13 bin yıllık ata buğdayı kavılcayı öğütmek için devlet desteğiyle kurduğu değirmende örnek bir çalışmaya imza attı.

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), bölgenin girişimci ve yatırımcılarını desteklemeye devam ediyor. KOSGEB’in varlığı hayallerini gerçekleştirmek isteyenlerin cesaretini artırıyor.

KOSGEB bu defa de 13 bin yıllık geçmişi bulunan ata tohumu kavılca için harekete geçti. Kars’ın ata tohumu kavılcayı işletmek için girişimde bulunan 3 çocuk annesi Hümeyra Hanım Baki, eşi Üstüner Baki’nin de desteği ile Küçük Sanayi Sitesi’nde bir işyeri kiralayarak iş hayatına atıldı.

Kurduğu değirmende kavılca buğdayını öğüten Baki, kavılca buğdayı ile yıllar önce bir köyde verilen kaz yemeği ile tanıştığını belirtti. Kavılcanın bıraktığı damak tadını unutamayan Hümeyra Hanım Baki, şimdi hayallerini gerçekleştirme imkanı bulduğu değirmende işlediği kavılcayı Türkiye’nin dört bir yanına kargoyla göndermenin mutluluğunu yaşıyor.

Kavılcanın gluten oranının sıfır olması, tok tutması ve genetiği ile oynanmamış organik ürün olduğunu söyleyen Hümeyra Hanım Baki, gluten hassasiyeti olanların, daha çok bağırsak ve mide rahatsızlıkları olanların kavılcayı rahatlıklar kullanabileceklerini kaydetti.

Bölgede tek kadın değirmenci olduğunu hatırlatan Hümeyra Hanım Baki, “Kars’ta kaz kültürü çok yaygın. Kaz pişirilirken yanında kavılca pilavı yapılır. Bende bir teyzenin evinde bunu tatmıştım ve ondan sonra ilgi duydum. Kavılca, yöresel adıyla daha çok ‘kavlıca’ olarak bilinir. Kabuklu bir ürün olduğu için öyle denilmiş, 7 kabuğu var. Araştırmalarımızın sonunda çok değerli bir ürün olduğunu keşfettik. Atalık bir tohum ve 13 bin yıllık bir geçmişe sahip. Kabuklu bir ürün olduğu için de kendini çok muhafaza edebilen bir üründür. Yöresel bir üründür ve daha çok Arpaçay yöresinde daha yaygındır. Tok tutmasıyla biliniyor, şeker hastalığına iyi geldiğini biliyoruz. Gluten hassasiyeti olanlar bunu daha çok tüketmeli. Allah herkese şifa versin. Bize telefon açtıklarında doktorların önerdiğini ve glüten oranı düşün besin almalarını önerdiklerini, yaptıkları araştırmada da bunun kavılca olduğunu öğrendiklerini bize söylüyorlar.” dedi.

Kadın olarak bu işi yapmaktan mutlu olduğunu da aktaran Hümeyra Hanım Baki, “Kadın olarak işimiz çok ağır. Çünkü burada ağır yük de kaldırabiliyorsunuz. Hem güç gerektiren bir iş hem de derler ya ‘erkek işi’ Ama gördük ki erkek işini de bir bayan yapabiliyor. Tabi zorlandığım anlar da olabiliyor ama en büyük destekçim eşimdir. Eşimin de desteği ile bu işi yürütüyoruz. Kadın isterse herşeyi başarır. Kadın yeter ki istesin. Yan gelip yatma gibi bir düşüncem hiç olmadı. Üretmeyi ve çalışmayı seviyorum. Devletime nasıl bir katkı ve hizmette bulunabilirim diye çalışıyorum. Nasip böyle imiş.” diye konuştu.

6 yıldır bu işe gönül verdiklerini de vurgulayan Hümeyra Hanım Baki, “Kavılca çok bilinen bir ürün olmadığı için Pazar oranı da biraz düşük. Bunun devletimiz tarafından reklamının yapılması lazım. Devletimizin buna bir el atması lazım. Devletimiz kanalıyla kavılcanın hak ettiği yere geleceğine inanıyorum.” şeklinde konuştu.

‘BEN SATMIYORUM, KAVILCA ZATEN KENDİNİ SATIYOR’

Kavılcanın çok değerli bir ürün olduğunu belirten Hümeyra Hanım Baki, “Bana soruyorlar ‘kavılcayı satıyor musun?( diye. Ben satmıyorum, kavılca zaten kendini satıyor. Çünkü çok değerli bir ürün. Araştırılıp bakıldığında kavılcanın değerli bir ürün olduğunu herkes fark edecektir.İnsanlar arasında glütensiz yemek ve ekmekler daha çok revaçta olduğ3u için bu yönde insanlar gluitensiz yemeğe ve ekmeğe yöneldikleri için kavılca da buğday türünün arasında en düşük gglutene sahiptir. Kuru glüten 4.0 yaş glüten ise 13’tür.” ifadesini kullandı.

Tarla kiraladıklarını, biçerdöverin kavılcayı biçiminin ardından değirmene aldıklarını, sellektörde 8 gözden ayrıştırma yaptıklarını da anlatan Hümeyra Hanım Baki, bulgur kırma makinesinde ilk önce bulgur yaptıklarını ardından da taşa verip un yaptıklarını belirtti.

Kavılcanın çok kaliteli ve besin değeri çok yüksek bir buğday olduğunu söyleyen Baki, “Bizdeki olay; direkt tarladan bulgur kırma makinesinde eliyoruz ve satın alan kişinin mutfağında suyla buluşuyor. Böyle olunca da sağlıklı organik ürünün tertemiz şekilde mutfaklarda yerini almasını sağlıyoruz. Tok tuttuğu için diyet yapanlar için çok sağlıklı bir ürün diyebilirim. Kavılcanın içinde koruyucu bir madde yoktur. Böyle olduğu için 6 ay gibi muhafazası var. Kars soğuk memleket olduğundan muhafazası iyi olabiliyor ama sıcak illerde tüketebilecekleri kadar almalarını öneririz. Bizlerde onun için üretimlerimizi siparişe göre taze yapıyoruz.” dedi.

Kavılca pilavı ve daha ne gibi yemeklerde kullanılabileceğini de anlatan Baki şunları söyledi:

“Kavcılca pilavı çok güzel ve lezzetli olur. Tarladan sofraya olduğu için güzelce bir yıkamak lazım. Ardından da tereyağını alıyor ve kavuruyorsunuz. Suyu çok fazla kabul etmiyor. Bulgur pilavında bire birdir. Bir su bardağı su kullanmamız yazım. Sıcak su kullanacağız. Kısık ateşte kendisi demlene demlene pişecek. Kavılcanın buğdayından ayran aşına katılabilir.  Unun girdiği her yere kavılca ununu rahatlıkla kullanabiliriz. Keklerde, kreplerde, phoçalarda bile kullanabiliriz. Diyet yapanlar ekmek yapımında da kullanabilir. Çünkü tok tutuyor.  Çok güzel bazlamaları oluyor sadece yufka yapımında misk yapıp karıştırabilirler.”

(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) - KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.