Dünya sadece insanlara ait değil
KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK
Kars’ın Susuz İlçesi’ne bağlı Doyumlu Köyü vadisine yapılacak olan Susuz Barajı’nın, doğal yaşama sahip çıkılması için yapılacağı yerden biraz daha geri çekilmesi, yeniden bölgenin gözden geçirmesi ve yeni bir etüt çalışması başlatılması istendi.
Heykeltraş Yücel Üzeyir konunun önemine dikkat çekmek için bir yazı kaleme aldı. Bölgenin konumunun da dikkate alınarak istek ve taleplerini de sıralayan Üzeyir açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Baraj projelerin çoğu sadece ekonomi yarar için değil bölgedeki yöre insanların sosyo ekonomik gelişmeleri düşünülerek amaçlanmıştır. Bu ekonomi rantabiliteyi yaparken diğer canlılarında yaşam haklarını gözetmeliyiz.
Maalesef Susuz Doyumlu Köyünde yapılan baraj projesi yaban hayatı ve biyolojik endemik türlere ve çevreye verdiği zararların yanı sıra yaban hayatının yaşam alanların daraltıldığı görülmektedir. Birde iklim şartlarına bakıldığında Doğu Anadolu bölgesinde uzun suren soğuk kış aylarında Kars Susuz vadisi adeta ormanıyla Doğu Anadolu bölgesinde bulunan bütün yabanı canlılara ev sahipliği yaparak adeta izole bir barınaktı.
Oysa Anadolu meşe ağaçları birçok yabanı canlı türlere yuva olmaktadır. Özelikle endemik kelebeklerin ağaçlara bıraktığı kozalar kuşlar ve kemirgenler hayvanlar bu ağaçların kavukları yuva olarak meyveleri ise yiyerek yaşamlarını sürdürmektedirler.
Bu durum başında da belirttiğimiz gibi ekosistemin devamlılığını sağlandığına bir örnektir. Ayrıca yapılacak barajın gövde kısmında envantere kayıtlı çok sayıda endemik çiçekler mevcuttur.
Bu vadinin sulak alanı olduğundan dolayı flora ve faunanın özellikleri ile kalitesinde dolayı bölgenin ekolojik ve genetik çeşitliliği için özel bir değere sahip olduğu alandır. Ayrıca tarihi izleri bakımında paleotik ve neolotik dönemine ait kaya resimleri ve mağaralarda mevcuttur. Suyun toplandığı bölgede bulunan bitki ve hayvan barınakları biyolojik çeşitliliği de yok oluyor. Toplumun kültürel mirası da su altında kalıyor.
Bölgede bulunan yaban ormanı ve yaban hayatın sahaları daralarak, türler üzerinde baskı oluşuyor tarihi ve kültürel miraslarımız sular altında kalıyor. Bir de barajların kullanım ömürleri vardır. En uzunu yaklaşık 50 yıl.
Bu çerçevede bakıldığında fayda maliyet analizi yapıldığında, Sürdürülebilir rantabilite düşünüldüğünde bunların başında eko turizm destinasyonu rasyonel olarak önemli rol oynamaktadır. Baraj projeler ise doğa türlerin koruma çalışmalarının ve kazanımlarının yok edilmesi anlamına gelmektedir.
Doğaya ve yaban hayata sahip çıkmamız gerekirken biz insanlar adeta yaşam alanlarını gasp ediyoruz. Oysa tüm canlılar eko sistemin birer parçasıdır. Dünya sadece insanlara ait olmadığı tüm canlıların ve türlerin ortak yaşam alanı olduğuna inanıyorum.
Devlet Su İşleri (DSİ) bu hassas konuda daha duyarlı davranmalarını talep ediyoruz.
1. Doğal yaşama sahip çıkılması için bu barajın yapılacak yerden biraz daha geri çekilmesi yeniden bölgenin gözden geçirmesi ve yeni bir etüt çalışması başlatılmasını,
2. doğadaki türlerin ve yabanı canlı haklarının uluslararası taahhütlerin dikkate alınmasını,
3. Gerek hazırlık ve gerekse uygulama sürecinde devlet su işleri ve ORMAN Müdürlüğü Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğüyle ve koruma kurulu ile birlikte çalışmalarını, talep ediyoruz.
(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK