GÜNCELHaber Girişi : 20 Eylül 2023 21:35

Enver Paşa, Yemen askerleri, sancaklı ve bayraklı askerler sergisi

Enver Paşa, Yemen askerleri, sancaklı ve bayraklı askerler sergisi
Enver Paşa, Yemen askerleri, sancaklı ve bayraklı askerler sergisi KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Enver Paşa, Yemen askerleri, sancaklı ve bayraklı askerler sergisi

KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Kars Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Guzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Dr. Ögr. Üyesi Emine Erdoğan da Cumhuriyetimizin 100. Yılı nedeniyle “Kahraman Ecdadımız” isimli minyatür sergisinde “Enver Paşa, Yemen askerleri, sancaklı ve bayraklı askerler sergisi”ne de yer verdi.

Tasarım Sarıkamış harekâtı esnasında yaşanan bir olayı canlandırmak amaçlı üretilmiştir. Çalışmada 12 asker minyatürü kullanılmıştır. Tasarım zemini; savaş alanını yansıtan zeminler 4 katman şeklinde çeşitli malzemeler kullanılarak oluşturulmuştur. Boyutları: Zemin en: 125 cm, boy: 100 cm. Camekan yüksekliği: 50 cm

Rus Kafkas Ordusu Kurmay Başkan Vekili Dük Aleksandroviç Pietroviç Sarıkamış ile ilgili bir olay anılarında şöyle yer vermiştir: “İlk sırada diz çökmüş 9 kahraman. Mavzerleriyle nişan almışlar, tetiğe asılmak üzereler ama asılamamışlar… Öylesine kaskatı kesilmişler… Ve başta Binbaşı Nihat. Dimdik ayakta, gözleri karşıda… Allahuekber dağlarındaki son Türk müfrezesini teslim alamadım. Bizden çok evvel, Allah’larına teslim olmuşlardı”.

ENVER PAŞA (İSMAİL ENVER): Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında etkin olan Osmanlı askeri ve siyasetçisi. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin önemli önderleri arasında bulunmuş, 1914'te Almanya ile askeri ittifaka önayak olarak Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesine öncülük etmiş, savaş yıllarında Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili sıfatıyla askeri politikayı yönetmiştir. I. Dünya Savaşı'nın yenilgi ile sonuçlanması üzerine, Almanya ve Rusya'da Türk halklarının bir araya getirilmesi amaçlı pek çok mücadelede bulunmuştur.

YEMEN ASKERLERİ: Yemenden Sarıkamış’a desteğe giden askerlerin anılarından ve aylarca kış şartlarında yazlık üniformalarla yolculuk yapıp bu yolculuk esnasında donarak şehit düşen askerlerden, Arabistan’ın cehennem sıcağında hissedilen yanma hissini Sarıkamış ayazında daha çok hissettiklerini anlatan anılardan esinlenilerek tasarlanmıştır.

Iğdırlı Ali Çavuş anılarında, iki alayla beraber Yemen’den Erzurum’a 4 ayda geldiklerini, askerin hala Yemen yazlıklarından kurtulamadığını, yün içlik, çorap ve paltoya acil ihtiyaç olduğunu belirtmiştir:

“ (…) Bu yaz, iki alayımızla Yemen’den buraya nakil olduk. Yola koyulmamızdan dört ay sonra buraya ulaştık ki Arabistan’ın cehennemi sıcağı Köprüköy’deki ayaz yanında nimet-i ilahi imiş. Burada çadırın perdesi buza kesmiş oğlak kulağı gibi kırılmakta ve kopmakta. Bölük kumandanım, beni sıhhiyeye nakletmiş ise de tabip ve ilaç yokluğundan çaresiz kalıp takımıma döndüm. Akşam yaklaşınca Köprüköy civar dağlarından tipi boşanır. Kumandanımız, gelecek Cuma Başkumandan Enver Paşa Hazretleri’nin teftiş ve hücum için geleceğini müjdeledi. O gelinceye kadar da yün içlik, çorap ve paltoların verileceğini ve Yemen yazlıklarını atacağımızı müjdeledi. Allah devlete ve millete zeval vermesin. Başkumandan Paşa Hazretleri’nin gelmesi ile Moskof’un kahrolacağından ve kâfirini karşımızdaki tepelerde geceleri seyrettiğimiz ocaklı ve mutfaklı karargâhlarını ele geçireceğimizden subaylarımız çok emin. Şafak söktüğünde 2059 rakımlı Kızkulağı Tepesi’nden Moskof obüs yağdırır ama şükür olsun, zafer bizim olacak. Gece bastırdığında, tepelerdeki Moskof ocaklarının ateşi gözlerimizdeki ayazı tandır közüne tebdil eyler. Başkumandan Paşa Hazretleri acele gelse ki ateşe kavuşsak”  (Kanal, 2014:102).

SANCAKLI VE BAYRAKLI ASKERLER: Kaynaklarda Sarıkamış’ın son esirleri olarak geçmektedir. Aşağıdaki metinden esinlenilerek tasarlanmıştır.

2014 yılının Kasım ayında Moskova’nın ünlü Kızıl Meydan’ı yakınlarındaki Devlet Tarih Müzesi -1812 Anayurt Savaşı Müzesi-Sergi Kompleksi’ni ziyaret ettiğim sırada Türk olduğumu fark eden müze görevlisinin parmağıyla işaret ederek yukarıya bakmamı sağlaması, bu asırlık sırlardan birinin daha açığa çıkarılmasına vesile oldu. Müze görevlisinin işaret ettiği yerde, salonun en yüksek kısmında, bir yüzünde Kelime-i Tevhid (Lâ ilahe illallah, Muhammedün Resûlüllah), diğer yüzünde sultanın tuğrasıyla bezeli Osmanlı arması bulunan bir al sancak asılıydı. Moskova gibi uzak bir diyarda bize ait böyle muhteşem bir eseri görmek memnuniyet vericiydi. Bu manzara karşısında tarifsiz bir heyecana kapıldım. Sancağımızın orada, üzerinde çift başlı kartal sembolü bulunan Çar ordusunun flamalarından biriyle aynı seviyede asılı olması adeta göğsümü kabarttı. Fakat bu hal ne yazık ki birkaç saniye sürdü. Sancağın alt kısmındaki camekânlı bölüm üzerine iki dilde (Rusça-İngilizce) yazılmış olan kısa açıklamada, altın yaldızlı bu atlas sancağın Sarıkamış harekâtı sırasında Türklerden alındığı yazılıydı (https://m.haber7.com/tarih-ve-fikir/haber/1702345-sarikamisin-son-esiri-ortaya-cikti).

(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA)  / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.