Kars Dolunay Derneği Başkan Yardımcısı, Kafkas Haber Ajansı (KHA) Yazarı Faruk Ocak’ın, “Gözlerine Yağmur Dolmakta Şehrin” yazısı:
Gözlerine Yağmur Dolmakta Şehrin
KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK
Kars Dolunay Derneği Başkan Yardımcısı, Kafkas Haber Ajansı (KHA) Yazarı Faruk Ocak’ın, “Gözlerine Yağmur Dolmakta Şehrin” yazısı:
“Kendine iyi bak…” Giderken dudağından dökülen en acı sözdü bu. Ha birde “Biraz hatırım varsa, azalt sigarayı” demiştin.
“Kendine iyi bak… Hatırım varsa…” Bilemiyorum düşünerek mi söyledin bu sözleri, yoksa söyleyecek bir şey bulamadın da adet yerini bulsun diye mi? Tek bildiğim, söylediğin o son sözlerin hala kalbimin kulakçığında acı acı çınladığıdır.
Her ne sebeple söylediğinin artık önemi yok. Şimdi kıyısına çömeldiğim akşamların anlamını yüklenmişim. Önemi olmuşum, önemsizliklerin ayrıntısına. Ve şimdi kamburu olduğum bu şehrin gözlerine yağmur dolmakta… Ben yağmaktayım… Ben akmaktayım şehrin yanaklarından.
Evet, senin hatırına kendime iyi bakıyorum. Emin ol sigarayı da azalttım. Dostluğun içimde çoğaldıkça, her şeyim azalıyor zaten. Sen merak etme. Senin hatırına kendime iyi bakıyorum. En sağlıklı haliyle yaşıyorum hasreti. Mesela, Gece dışarı çıkarken asla montsuz çıkmıyorum. Yaz mevsimi olsa bile, içim ılğıt ılğıt titriyor çünkü. Meltem ılık ılık esse de, karayel yalnızlığımda üşüyorum gece karanlığında. Ha bir de çayımı artık şekersiz içiyorum. Fark etmiyor çünkü ağzımın tadı. Sen giderken tadı tuzu kalmadı inan ağzımın. Ha şekerli, ha şekersiz… Hasret, toprak tadında yapışacak genzime.
Dediğim gibi merak etme sen beni. Bak sigarayı da azalttım. Duman duman ayrıntısında yittiğim bu şehri içmekteyim ve ciğerlerim çatlarcasına; Sen beni merak etme.
Şarkıların kıyısından umarsızca geçen ben, simdi kulak kesilir oldum gecelerin inciten senfonisine. Sanki bütün şarkıları senin gidişine yazılmış. Bütün şiirlerin konusu sensin sanki. Ressamların işlediği tema, romanların al yazmalı kir çiçeğinin bahçevanı sensin. İntiharım olur dinlediğim şarkılar. Baktığım resimler timsalini nakşeder güllerin kanadına. Şiirlerin güftesidir, tasviri imkânsız şehla bakışın.
Bak sana ne söyleyeceğim. Madem o kadar umurundaysam ve hatırım varsa sende, hadi gel oyunu bir kerecik kuralına göre oynayalım. Sen kal ben gideyim. Ve eğer hatırım varsa, sen kendine iyi bak. Olmaz mi?
Almıyor gözün değil mi? Gitmek, kalmaktan daha kolay. Daha bir özgür kılıyor sözlerin kümeleşmesini. Kolaysa sen kendine iyi bak. Bakabilirsen tabi…
Vurunca perdelerin arasından gecenin hüznü, kaybedersin beni öznesini hayatının satırlarından. Nesnesi olursun bütün teferruatların ve ruhsuz bir beden, kamburlaşır zamanın sırtında. Kendine iyi bak sözü, söylendiği an gibi anlamsız kalır, anlamını yitirmiş hayatının lehçesinde. Sen musallaya bakan yüzü olursun koca dünyanın. Iste bak, kendime iyi bakıyorum. Sen merak etme beni.
Kendimin bile inanmaktan hayâ ettiğim yalanları heceliyorken, bir fincan kahvenin kırk yıllık hatırını yudumluyorken ve bir fincanı dahi doldurmadığını fark ediyorken yaşadıklarımızın, senin hatırına kendime iyi bakıyorum.
Of! Olmuyor kara dostu ! Kendime iyi bakamıyorum. Bakmak istesem de bir türlü kendimi, kendimde bulamıyorum. Giderken ya beni de götürdün, ya da kendini unuttun. Bulamıyorum. Cevapsız soruların sapağında hezeyanlara durmanın aksamını yaşıyorum. Bir türlü sabah olmuyor sanki. Giderken bavulunun kıvrımlarında sürünen gölgeye mi kapristi sabah? Nedir bu karanlık? Nedir bu körlük? Bir türlü kendime rastlayamıyorum. Zamanın her anını didik didik arıyorum, tek bulduğum adı geçmişte saklı ince bir sizi…
İşte bu yüzden, kendime iyi bakamıyorum…
(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK