Mehmet Yıldız’ın Kaleminden

Mehmet Yıldız’ın Kaleminden

KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Takvimler 23 Nisan 1920’yi işaret etmektedir. Vatanın göklerini simsiyah bulutların örttüğü uğursuz zamanlardır. Son darbe Türk’ün mukaddes payitahtına, İslam’ın son kalesi İstanbul’a indirilir. İngilizler tarafından 16 Mart 1920’de İstanbul resmen işgal olmuş vahşi kavimleri dahi utandıracak bir denaetle Meclisi Mebusan dağıtılmıştır. Devletin bütün hayati noktalarına el konulmuştur. Vatan yedi kollu bir ahtapotun kollarında yorgun ve ümitsizdir. Durumun vahametini idrak eden Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları kurtuluş yolunun ancak milli bir kıyamla açılacağına inanırlar. Çok kısa bir zaman fasılası içinde Anadolu’nun dört bir tarafından seçilip gelen milletvekilleri bugün Ulus’ta halen müze olarak hizmet gören küçük ve mütevazı binada toplandılar.

Birinci Millet Meclisi özlemleri, inançları, idealleri, manevi prensipleri ve Milli Hâkimiyet anlayışıyla Türk milletinin temsilcisi olmuştur. Millet bütünüyle bu çatının altındadır. Fesin, sarığın, şapkanın, cüppenin, ceketin, kravatın bir arada bulunduğu yani fikrin alabildiğine tezatlarıyla dolu bir meclistir.

Birinci Meşrutiyeti hesaba katmasak bile Türkiye’de 1908 yılından beri devam eden bir ‘’parlamentolu rejim’’ geleneği mevcuttur. Nitekim parlamentodaki tıkanmalara, aksamalara ve askeri müdahalelere rağmen Türkiye’de hiçbir zaman ‘’parlamentolu rejim’’ den vazgeçilmemiştir.

Başlangıçta bu bir ‘’meşrutiyettir’’. Yani hükümdarın elinden yasama yetkisi alınmış ve parlamentoya devredilmiştir. Özellikle dikkat çekici olan da budur. Artık Türkiye’de herkesin uymak zorunda olduğu kanunlar kişi veya zümrelerce değil ‘’milletin temsilcilerince’’ çıkarılmaktadır. Ancak bu takdirde meşruluk kazanmaktadır. Burada ‘’milletin temsilcilerinin’’ hakiki mi farazi mi olduğu ilk elde çok önemli değildir. Zira yasama yetkisinin farazi de olsa milletin temsilcilerine devredilmesi köklü bir siyasi felsefe değişikliğini göstermektedir.

Bizdeki parlamentolu rejimde 1920’den 2020’ye kadar geçen 100 yıllık zaman diliminde milletin temsilcilerinin hakiki mi farazi mi olduğu halen tartışma konusudur. 

(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK