Mustafa Altunok Kimdir?

Mustafa Altunok Kimdir?

KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Kur’an Kardeşliği Derneği Başkan Yardımcısı Ahmet Aydın, AK Parti Narman Belediye Başkanı Mustafa Altunok’u şöyle anlattı:

 ‘Sivil Toplum Kuruluşları Yöneticisi’

(Erzurum’un Narman İlçesi’nde Yetişip, Devrim Niteliğinde Çalışmalar Yapan Örnek İnsan, Örnek Kişilik, Örnek Lider, Örnek Öncü Ve Örnek Siyasetçi Kısacası Dik Duruşlu Örnek Bir Dava Adamı)

Mustafa Altunok, 1980 Yılı’nda Dadaşlar Diyarı Erzurum’un Narman ilçesinde dünyaya geldi. Baba tarafından Mahmutçavuş, anne tarafından ise Samikale Köyü’nden olup, Âşık Sümmâni’nin torunlarındandır. Kendisi ilk ve orta öğrenimini bulunmuş olduğu ilçede tamamladı. Askerlik görevini Mardin’de yapıp memleketine döndükten sonra, 2003 Yılı’nda bir arkadaşının uzun süre devam eden davetiyle, Kur’an’ın Meâli’nin yani manasının okunduğu bir sohbet ortamına katıldı. O sıralar bir arayış içinde olan Mustafa Altunok, Allah’ın Âyetleri’ndeki hikmetlerden aşırı derecede etkilenip, hemen o gece Kur’an Meâli okumaya başladı. Böylelikle o güne kadar süregelen hayat tarzının dışında, bambaşka bir yaşantı şekline adım attı. Kur’an’la olan diyaloğunda özellikle tefsir boyutuyla ilgilenip, ilâhi kitabımızı daha iyi anlamaya yoğunlaştı. Üç yıl süren bu yoğun ilmî çalışmaların ardından, 2007 Yılı’nda öncülük edip merkezi Erzurum’un Narman ilçesinde olan ‘insanî, dinî ve millî’ içerikli bir sosyal hareket başlattı. Amacı, Kur’an’ın İlkeleri’ni hayata taşıyıp, maddî ve manevî anlamda yapılan her türlü adaletsizliğin yani haksızlığın yani zulmün önüne geçmekti. ‘Kur’an Kardeşliği’ adını verdiği bu oluşum için özellikle alkol, esrar ve kumar gibi kötü alışkanlıkları olan insanları alıp yetiştirdi. Yine kahvehanelerde vakit çürüten ve her hangi bir ilmî etiketi ya da kökeni olmayan kişilerle ilgilendi. Onlardan, hiç kimsenin ummadığı ehil bir kadro oluşturdu. İkinci bir üç yıllık sürecin ardından, bu ‘ıslah hareketi’nin resmileşip dernek haline getirilmesi için mücadele verdi. Beraberindeki dava arkadaşlarıyla birlikte, bin bir türlü engellemelere rağmen sergiledikleri çaba akabinde, bu oluşum 2010 Yılı’nda ‘Kur’an Kardeşliği Derneği’ diye resmî bir ‘Sivil Toplum Kuruluşu’na dönüştürüldü. Kur’an’la yetişecek yeni bir nesil için çabalar sarf edip, bu fikrini sistematik bir projeye kavuşturdu. Bunun için gerektiği zaman en ücra köylere bile gidip sohbetler düzenledi. Gece gündüz demeden ve bir gün bile ara vermeden, ulaşabileceği her yere tebliğ ziyaretlerinde bulundu. Gerek konferanslar aracılığıyla, gerekse mitingler vesilesiyle vahyin hakikatlerini haykırmaya çalışıp, kullanılması gereken her türlü imkânı bu uğurda seferber etti. Kur’an’ı duvarlardan indirip yaşamın merkezine taşımayı şiâr edip, bu amacına yönelik kurumlar oluşturdu. Yetimler başta olmak üzere ihtiyaç sahiplerine farklı bir önem verip, bu minvalde yoğun bir gayret sergiledi. ‘İnfak Mağazaları Derneği’ adıyla gerçekleştirdiği hizmetlerle, yardım bekleyen kardeşlerimizin ayağına koştu. Kur’an’ın etrafında bireyleri bir araya getirmek için dernek faâliyetine girdikten sonra, dernekleri de bir araya getirmek için platform düşüncesine yoğunlaştı. ‘Kur’an Kuruluşları Platformu’ olarak icra edilen bu harekette yöneticilik yapıp, dostlarıyla beraber hayatın her alanına dair projelere imza attı. Bu anlamda yalnızca Erzurum değil, Erzincan ve İstanbul gibi ülkemizin birçok yerinde çalışmalar yaptı. ‘Nezir Medya’ adıyla yapılandırdığı birimle ise, tüm bu icraâtlerin yaygınlaşmasına çaba harcadı. Tam anlamıyla bir sistemin kurulmasına öncülük edip, ‘Milli Doğruluş Hareketi’, ‘Diriliş’ten Kuruluş’a Hareketi’, ‘Narman Dava Adamları Ekibi’ ve ‘Narman Halk Meclisi’ gibi oluşumları da hayata geçirdi. ‘Narman Hayvanseverler Ekibi’ni de, bu listeye eklememiz gerekir. En önemlisi, yine kendisinin başlatmış olduğu ‘Türkiye’de Kur’an Merkezli Siyasî Hareket’tir. Bu ise, ‘Siyasal İslam’ ile asla birbirine karıştırılmamalıdır. En kısa ifadeyle ‘Kur’an Siyaseti’ dediği ve âyetlerdeki ‘Siyasî Evrensel İlkeler’den faydalanma adına ürettiği bu yeni, farklı ve iddialı çalışmanın, ülkemiz için hâyırlı olacağına yürekten inanmaktadır. Çünkü şu hakikat gitgide anlaşılmıştır ki, Kur’an’dan başka asla bir kurtuluş yolu yoktur. Tarih bu gerçeğin tecrübeleriyle dopdoludur. İnsanlık, Kur’an’dan uzak durmanın faturasını çok ağır bir şekilde ödemiştir. Ne yazık ki halen daha ödemektedir. Şu ki dünyanın her yerinde mazlumlar sıkıntı çekmekte, işkencelere maruz bırakılmaktadır. Dolayısıyla artık bir an önce bu durumun önüne geçilmelidir!

Mustafa Altunok’un 2007 Yılı’ndan itibaren devam eden mücadele sürecinde, öncülük edip başlatmış olduğu ‘Sivil Oluşumlar’ şunlardır:

1-Türkiye’de Kur’an Merkezli Siyasi Hareket

2-Kur’an Kuruluşları Platformu

3-Kur’an Kardeşliği Derneği

4-İnfak Mağazaları Derneği

5-Milli Doğruluş Hareketi

6-Diriliş’ten Kuruluş’a Hareketi

7-Narman Halk Meclisi

8-Narman Dava Adamları Ekibi

9-Narman Hayvanseverler Ekibi

10-Nezir Medya

Mustafa Altunok’un, kurduğu dernekler aracılığıyla ve oluşturduğu ekiple beraber, senelerce her hangi bir ücret almadan, gerek Erzurum’un Narman ilçesinde gerek köylerinde gerekse Türkiye’nin birçok bölgesinde gerçekleştirmiş olduğu hizmetleri ise, özetle şöyle sıralayabiliriz:

1-Kur’an’ın meâliyle birlikte okunması gerektiğini söyleyerek, onun anlaşılmaya yönelik bir hayat kitabı olduğunu haykırdı.

2-Kur’an’la ve meâliyle buluşturduğu yüzlerce insanın, âyetlerdeki ilahi hükümleri anlayarak okumasını sağladı.

3-Kur’an’ın manasına vakıf olunması için en ücra yerlere dahi gidip, halka on bin civarında ücretsiz meâl hediye etti.

4-Mezarlıktaki Cenaze Definleri’nde ve Taziye Evleri’nde meâli ile birlikte Kur’an okuma eylemini başlatıp, merhum ailelerini sabırlı olmaya çağırdı.

5-Vahiyle tanıştırdığı farklı yaşantı şekillerine sahip olan kişilerin, böylelikle yanlış gidişatlarından doğru yola yönelmelerine vesile oldu.

6-Alkol ve esrar gibi kötü alışkanlıklarından dolayı hayatın dışına itilen nice bağımlıyı kurtarıp ailelerine, toplumlarına ve vatanlarına kazandırdı.

7-Aralıksız bir şekilde yapmış olduğu hakikat merkezli ders ve sohbetlerle, gerçeğin ortaya çıkıp algılanmasına yol açtı.

8-Sunmuş olduğu konferans, seminer ve mitingler aracılığıyla, gerekli konularda toplumu bilinçlenmeye sevk etti.

9-Kahvehane gibi kapalı ortamların yanı sıra, aynı zamanda günlük olarak açık hava muhabbetleri düzenledi.

10-Köylere, ilçelere ve şehirlere sık sık tebliğ ziyaretlerinde bulunup çeşitli oturumlar gerçekleştirdi.

11-Her türlü hurafeye karşı mücadele verip, hakikatin ortaya çıkması için gereken ne varsa çekinmeden faaliyete geçirdi.

12-Doğruların açığa çıkmasından rahatsızlık duyan birçok paralelci anlayışa sahip olan kişi ve guruplarla mücadele etti.

13-Vatandaşların insanî ve imanî duygularını sömürerek menfaât elde eden sahtekârların oyunlarını bozdu.

14-Irkçılık, mezhepçilik, tarikatçilik ve cemaâtçilik gibi, bireyleri tefrikaya sevk eden algıların önüne geçti.

15-Alanlarında uzman olmuş âlimleri bölgeye davet edip, yaptıkları sunumlardan halkın faydalanmasını istedi.

16-Sosyal medya üzerinden oluşturduğu etkin sayfa ve guruplarla, insanlığa faydalı olacak yayın ve paylaşımlarda bulundu. 

17-Arzu eden kişiler için çeşitli etkinlikler hazırlayıp, kültürel anlamda düğünlerini organize etti.

18-Bilgi yarışmaları düzenleyerek bu önemli ilim alanında ilgi uyandırıp şuûrlanmaya sevk etti.

19-Akla, düşünceye ve bilime önem veren yeni bir nesil yetişmesi için somut anlamda çalışmalar icra etti.

20-Çocuklarla gençlerin vatan, millet, ümmet ve vahdet gibi konularda eğitilmesi için konuşmalar yaptı.

21-Manevi anlamda sorun yaşayanlara psikolojik olarak destek sunup, yalnızlık saplantısına kapılmalarına engel oldu.

22-En uçlarda yaşayan kişileri bile bir amacın etrafında buluşturup, aralarında vefa merkezli dostluklar oluşmasına vasıta oldu.

23-Kardeşlik anlayışının sağlam bir şekilde gelişip diyar diyar yayılması adına platformlar ve etkinlikler düzenledi.

24-Küskün olan birey veya ailelerin barışmalarını sağlamak için aktif bir şekilde soluksuz bir emek sarf etti.

25-Kan Davası’na dönüşmek üzere olan bir takım olaylara müdahale edip sona erdirilmesinde rol oynadı.

26-Aile içi huzursuzlukların olduğu durumlarda çözüm üretmek için devreye girip taraflarla görüşmeler yaptı.

27-Her hangi bir konuda hakkı yenen kişilerin yanında olup, var gücüyle adaletin hâkim olmasına destek sundu.

28-Fesadın önüne geçilip ıslahın gerçekleşmesi için ardı arkası gelmeyen yoğun bir uğraşı ortaya koydu.

29-İyiliğin üretilip kötülüğün engellenmesi için çevresindeki her türlü gelişmeyi takip edip gerekli olan adımları attı.

30-Sahipsiz ve bakımsız olan hasta ya da yaşlılarla ilgilenilmesi için ekip oluşturup ziyaretler düzenledi.

31-Yetim ve yoksul kardeşlerimiz için özel itina gösterip, maddî veya manevî her türlü sıkıntılarıyla ilgilendi.

32-Gerek geliri olmayan gerekse borç içinde olan kişilere nakit desteği sunup, ekonomik problemlerini çözüme kavuşturdu.

33-Dar gelirli onca aile için aylık gıda yardımında bulunup, hiç kimseyi rencide etmeden bu hizmeti kendilerine ulaştırdı.

34-Yangın sonucunda sıkıntıya düşmüş olanlar başta olmak üzere, ihtiyaç sahiplerine her türlü ev eşyası temin etti.

35-Eğitim imkânı bulamayan öğrencilere burs vermesi için, duyarlı gönüllülerle iletişime geçti.

36-Okullara kırtasiye başta olmak üzere çeşitli araç gereç desteğinde bulunup, elinden geldiğince katkı sağlamaya çalıştı.

37-Yabani ve sokak hayvanlarının özellikle soğuk kış şartlarında yiyecek bulması için araziye et, mama ve yem bırakılması çalışmasını yürüttü.

38-Boks ve güreş gibi dallarda gerekli malzemeleri oluşturarak, spora ilgi duyanlarla birlikte birçok çalışmaya imza attı.

39-Çıkarmış olduğu kitaplar ve yayınlamış olduğu makalelerle, bilinçlenilmesi gereken hususlarla ilgili önemli eserler ortaya koydu.

40-Gelecek nesillere ulaştırılacak ezgilerin bestelenip kültürel bir miras olarak aktarılması için, şair kimliğiyle birçok önemli mevzuyla ilgili şiirler yazdı.

41-Tiyatro anlamında kabiliyeti olan arkadaşları bir araya getirerek, kendi yazmış olduğu eseri onlar aracılığıyla izleyiciyle buluşturdu.

42-Yoldaşlık ettiği dostlarının yeteneklerini keşfedip açığa çıkararak, kendilerine güvenerek hareket etmeye yönlendirdi.

43-Hayata geçirmiş olduğu farklı fikir, proje ve gayretlerle, etrafındakiler için ufuk açıcı nitelikte ilham kaynağı oldu.

44-İmkânsızlıklara rağmen ulaşmış olduğu başarılar aracılığıyla, asıl meselenin inanmak olduğunu ispat edip nicelerine öz güven kazandırdı.

45-Yorulmak ve bıkmak nedir bilmeden sergilediği çabalar sonucunda, ne tür bir engel ya da zorluk çıkarsa çıksın, iradeyle aşılabileceğini herkese gösterdi.

Mustafa Altunok, ‘Kur’an Kardeşliği’ ve ‘Şuûrdan Şiire’ adlı iki kitap çıkarıp, bununla beraber ‘Hz.Yûsuf Kıssası Üzerinden Kur’an Ve Siyaset’ başta olmak üzere, ‘Âlak Sûresi’ ve ‘Narman Sevdamdır Benim’ gibi yazım aşamasında olduğu birçok çalışması da bulunmaktadır. Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü’nü okumakla birlikte, aynı zamanda ticaretle uğraşmaktadır. Evli olup, iki çocuk babasıdır.

Kur’an Kardeşliği Derneği gibi nice ‘Sivil Oluşum’un öncüsü, lideri ve başkanı olan Mustafa Altunok, 2019 Yılı’nda ‘Siyasî Alan’daki bazı eksiklikleri fark edip, tabiri caizse bu hususta da elini taşın altına koymaya niyetlendi. Sonuç olarak ‘Aziz Dava’yı, ‘Siyasî Alan’a taşımaya karar verdi. Çünkü onun tabiriyle siyaset, asla boş bırakılmaması gereken, zaruri bir alandır. Böylelikle 2019 Yılı’ndaki ‘Narman Belediye Başkanlığı Seçimleri’nde, ‘Ak Parti Narman Belediye Başkan Aday Adayı’ oldu. Fakat ‘başvuru yapan aday adayları’ arasından değil de, liste dışından bir aday getirilince, sırf bu haksızlığa tepki göstermek için aday olup meydana çıktı. Lakin diğer ‘Siyasî Partiler’den defalarca gelen daveti kabul etmeyip, ‘Narman Bağımsız Belediye Başkan Adayı’ oldu. Böylelikle ‘Siyasî Hayat’a somut olarak adım attı. Bu sayede tecrübe kazanmaya ve kendini eğitip geliştirmeye çalıştı. Allah’a hamdolsun ki elde ettiği bilgi, birikim, fikir ve projelerle, şimdi yine meydandadır. Narman’a olan, Türkiye’ye olan sevdasıyla meydandır. Halkına olan sevgisiyle meydandadır. Hz.Yûsuf gibi milleti için gördüğü rüyayla, kurduğu hayalle meydandadır. Zira bugüne kadar kendi imkânlarıyla yaptıkları, Allah’ın izniyle bundan sonra yapacaklarının garantisidir. O ki devrim niteliğindeki çalışmalarını yüzlerce kat arttırmak, böylelikle tüm sıkıntıları çözerek şerefli halkımıza ‘Siyasî Alan’da da hizmet etmek istemektedir. Şu ki kurmuş olduğu dernekler aracılığı ile senelerce toplumun her kesimine ulaştığı için sorunları çok iyi bilmekte ve her birini kökten çözebileceğine yürekten inanmaktadır. Onun en büyük ilkesi, büyük düşünmektir. Çünkü kendi deyimiyle; ‘Büyük Allah’ı olana, küçük hedefler yakışmaz!’

Mustafa Altunok, gerçekten de yiğit bir ‘dava adamı’dır. O ki birileri gibi ‘klavye kahramanı’ değil, ‘meydan kahramanı’dır. Daima sahada olan ve aslan gibi kükreyen bir ‘mücadele insanı’dır. Onun yiğitliği ‘sözde’ değil, ‘özde’dir. O, tabiri caizse karlı dağlarda en önde yürüyüp, her türlü zorluğa rağmen yol açan ‘alfa kurt’ gibidir. Çünkü o, herkesin geri durduğu zamanlarda öne çıkmış, herkesin vazgeçtiği anlarda canla başla mücahade etmiştir. Fakat asla kimseden ücret veya takdir beklememiştir. O ki, şu âyet meâlini kendine şiar edinmiştir:

‘Ben bu iş karşılığında sizden hiçbir ücret istemiyorum, zira benim ücretim âlemlerin Rabbi olan Allah(c.c.)’a aittir’

Şuâra Sûresi / 145.Âyetin Meâli

Mustafa Altunok, özellikle ‘idealist gençler’ için bir ‘örnek’tir. Bugün ilçemizde her kim ki bir ‘sohbet ortamı’nda veya ‘sosyal medya’da âyetlerden bahsedip insanlara tavsiyelerde bulunuyorsa, neredeyse istisnasız bir şekilde hepsi onun eğitiminden geçip ilminden faydalanmıştır. Yani Mustafa Altunok, hepsine ‘hocalık’ etmiştir. Lakin eğitmiş olduğu hiç kimseye ‘talebe muamelesi’ yapmamıştır. O ki her zaman dostluğa ve vefaya önem vermiştir. O, kendisine defalarca fırsatlar sunulup teklif edilmesine rağmen Narman’ı terk etmemiş, memleketinde kalarak halkına hizmet etmeyi yeğlemiştir. Fakat buna rağmen neredeyse görmediği vefasızlık kalmamıştır. Herkesin üzerinde çok ciddi emeği olduğu halde, kendi memleketinde çoğu kez yok sayılmış, terk edilmiş ve yalnız bırakılmıştır. Dahası devamlı engellenip durdurulmaya çalışılmıştır. O ise hiçbir zaman yılmamış ve bir kez olsun geri adım atmamıştır. Tam aksine daha büyük bir şevkle davasına sarılıp ülküsüne devam etmiştir. Hakkında yapılan propagandalara aldırmamış, sesini daha da yükseltmiştir. Hiçbir kimseye, hiçbir makama, hiçbir güce boyun eğmemiştir. Kur’an’ın anlaşılıp yaşanması gerektiğini haykırmak için, yine belirttiğimiz gibi sadece merkezde değil kırk üç köyün hepsinde defalarca konuşmalar yapmış, doğruları en ücra yerlere bile ulaştırmıştır. Narman’da onun sayesinde Kur’an’ın Türkçe Meâli okunmaya başlanmıştır. İnsanlar onun yaptığı çalışmalarla ilk defa Kur’an’ı anlar olmuştur. Biraz önce saydığımız maddelerde de açıkladığımız üzere, Taziye Evleri’nde Kur’an’ın Türkçe Meâli’nin de yani manasının da okunmasını o başlatmıştır. Hatta sadece Taziye Evleri’nde değil, mezarlıktaki defin sırasında bile Yasin Sûresi’nin Türkçe Meâli’ni de okumuş ve bu konuda Türkiye’de bir ilki başarmıştır. Bunu ise evvela, vefat eden kendi babasının defni sırasında gerçekleştirmiştir. Yeri geldiğinde çocuklara, yeri geldiğinde gençlere ve yeri geldiğinde bayanlara yapmış olduğu ders ve sohbetlerle, ilim hususunda bir çığır açmıştır. Yalnızca kendi kurmuş olduğu Kur’an Kardeşliği Derneği’nde değil, başta kahvehaneler olmak üzere caddelerde ve sokaklarda, sürekli günlük olarak muhabbetler düzenlemiştir. Böylelikle onlarca ‘dava adamı’ yetiştirmiştir. O ki ‘Narman’ın, Hakikatleri Haykıran Gür Sesi’dir. O ki zor yolların yolcusu, dar geçitlerin neferidir. O ki yetimlerin dostu, garibanların yoldaşıdır. O bir ‘halk adamı’dır. Bu yüzden toplum, kendi içinden çıkmış olan böyle bir değere kör kesilmemelidir. Umuyoruz ki tıpkı merhum Muhsin Yazıcıoğlu gibi, kıymeti öldükten sonra bilinenlerden olmaz!

Mustafa Altunok’un amacı, daha önce de belirttiğimiz gibi başta siyaset olmak üzere, Kur’an’ı hayatın her alanına taşımak ve bunun için ölümüne mücadele etmektir. İnsanî, dinî ve millî bir şuûrla, kendisinden sonra gelecek nesillere yol açmaktır. Düşünün ki bugüne kadar yapmış olduğu çalışmalarda, hep kendi gayretleriyle çaba harcamıştır. Dünyanın en küçük imkânları ile en büyük hedeflerine doğru yol almıştır. Bu konuda her bedeli göze almış, sıkça vurguladığımız üzere devrim niteliğinde çalışmalara imza atmıştır. Kendisi şu anda ‘sosyal medya’ üzerinden Türkiye’nin her ilinde takip edilmektedir. O ki, Narman’da başlayıp tüm Türkiye’yi saracak olan ‘kutlu davanın’ kurucusu, öncüsü ve lideridir. Onun düşüncesine, niyetine, yüreğine, azmine, emeğine, hizmetine kısacası davasına herkes şahittir. En özünde ise, Allah şahittir. Bir âyetin meâlinde buyrulduğu gibi, şahit olarak Allah yeter!

Allah bugüne kadar olduğu gibi bu zorlu, çetrefilli ve sıkıntılı ‘Siyasî Alan’da da kendisine daha nice projeler, çalışmalar ve başarılar nasip etsin. Bu kutlu davada yolu açık, ufku geniş ve akıbeti hâyırlı olsun inşâllah. Yüreği vatana, millete, ümmete ve insanlığa hizmet etmek bilinci ile çarpan tüm yiğitlere selam olsun!

Ahmet Aydın

(Kur’an Kardeşliği Derneği’nin Başkan Yardımcısı)

(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA)  / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.