Yazar Erkan Karagöz’ün “Orada Bir Göl Var Uzakta…” yazısı:
Orada Bir Göl Var Uzakta…
KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK
Yazar Erkan Karagöz’ün “Orada Bir Göl Var Uzakta…” yazısı:
Herkes bilir; “orada bir köy var uzakta, gitmese de gezmesek de o köy bizim köyümüz…” der ya bu öyle değil.
Bu zamane türküsü. “Orada bir göl var uzakta gidemezsek de gezemesek de bizim gölümüzmüş…” Diye başlamalı.
Şaka bir yana bir gölümüz var: Herkesin kaçak -göçek birkaç fotoğrafını zorla çektiği bir göl. Aktaş gölü, Kenarbel gölü, Hozapin gölü diye de bilinir, sularının sodalı olduğu rivayet edilirdi.
Şimdi öğrendik ki değilmiş, balıklar varmış içinde yüzen -gezen. Bir balıklara bir de Gürcistanlılara serbest bir göl.
Eskiden gözden-gönülden uzak, yoldan ırak bir göl olduğu için pek önemsemezdik. Şimdilerde yanı başında gümrük binamız, idari yapılarımız, lojmanlar var. Artık insanlar nüfus cüzdanını sallaya salyaya gidip geldikleri Gürcistan’a gittikleri gibi, Aktaş gölünün kıyısında da oturmak, ayaklarını suya sokmak, o güzel havayı solumak istiyor, ancaaak! Yassak hemşerim!
Ben geçen yıl bir denedim. Olmadı. Duramazsın, kıyısında oturamazsın, dendi.
Göle girmek de yanında gezmek de zinhar yasak. Bitiveriyor jandarma görevlileri. Emir öyle. Onların yapacağı bir şey yok da kim bu emri, niye veriyor, onu anlamak istiyoruz. Yarısı bizim yarısı Gürcistan’ın olan bu gölün diğer yarısında Gürcistanlı kayıklar, kayıkçılar gezerken bize yasak. Gürcülerle aramızda bir sorun var da biz mi bilmiyoruz?
Ani öyleydi bir zamanlar. Genelkurmay’dan yazı getirin, Valilikten temiz kâğıdı alın, demeseler de ona yakın sıkıntılar yaşatılıyordu Ani’yi gezmeye gidenlere. Derken bu yasaklar, sınırlamalar yerini “Amman o tarafa bakmayın, Ermenilere bakmayın, el sallamayın, göz süzüp diş gıcırdatmayın” derekesine iniverdi. Sonra mı? Günümüzde ziyaretçiler utanmasalar ve gözleri Arpaçay’dan geçmeyi yese Ermenistan’a geçip bir selfie çekip geri dönecekler.
Darısı Aktaş gölüne. Türkiye kıyılarından Aktaş gölüne girip ayaklarını suya sokamayanlara bir önerim var, geçin Gürcistan’a nüfus cüzdanınızı sallaya sallaya, oradan gölün kıyısındaki Gürcistan köylerine geçin, gölün kıyısında yapın pikniğinizi, için çayınızı.
Göl’ü mü koruyorsunuz, bizi mi? Yoksa yoksa gölün dibinde yattığı söylenen denizaltıyı mı(!?) bilmiyorum. Şaka bir yana, Dedeleri o topraklardan gelmiş biri olarak bu yasak zoruma gidiyor beyler.
Biri çıksın açıklasın nedenini; ya da “sana öyle gelmiş, böyle bir yasak yok,” desin. Bekliyorum.
(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK