Dolunay Derneği Engelliler Birim Başkanı Kafkas Haber Ajansı Yazarı Faruk Ocak’ın, “Yaşamak saklı mı? Umutta” yazısı:
Yaşamak saklı mı? Umutta
KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK
Dolunay Derneği Engelliler Birim Başkanı Kafkas Haber Ajansı Yazarı Faruk Ocak’ın, “Yaşamak saklı mı? Umutta” yazısı:
Sizi de kesseler biçseler baltalayıp yakmak için odunluğa koysalar… Zaman zaman açılan kapıdan uzanan güneşten nasiplenerek… Yine de yeşermek ve yaşamak için neden bulursunuz… İşte bu yaşamın, umudun ve iradenin kendisidir…
“Yaşam ne kadar kötü görünürse görünsün yaşamın olduğu yerde umut vardır” diyor Stephan Hawking.
İnsan hayatı bir cümleye benzer. Öznesi, yüklemi, özlemi, acısı, coşkusu, virgülü, soru işareti ve noktası vardır onun. İz bırakan cümleler vardır mesela hayatımızda tarihte iz bırakan insanlar gibi. Aşk cümleleri vardır cümlelere sığmayan. Yusuf-u Züleyha’dan, Sezar-Cleopatra’ya kadar tüm aşk hikâyelerini anımsatan.
Yaşamak nedir?
Yaşamak yaşadığın hayata kader değip boyun eğmek midir?
Umudunu kaybetmek midir?
Yaşamak ölene kadar ben varım deyip tüm zorluklar karşısında benliğini ve kişiliğini yitirmeden derin ve azgın sularda bir dal parçasına tutunmaktır. Öyle olmasa o güzelim aşk hikâyeleri ve sevgi dolu şiir ve romanlar olmazdı biz insanoğlunun hayatında çünkü hepsi bir umudu içerir içinde.
“Umut insanı uyandıran bir rüyadır” der Aristoteles buna böyle bakınca. Aslında umut dediğimiz şey bir gerçeklik midir yâda bir gerçeklik mi olmalıdır?
Aslın da umut umut içinde umuttur. Hayatımızı yaşarken bu gerçeklik bazen insanın ruhuna sığmaz, işte o zaman gerçeklik somutlaşmaktan soyutlaşmaya doğru gider. Aslında olması gerekende budur, çünkü bir insan beyni çözüm yollarını kendi kendine üretir; soyut düşünceler bazen insanın hayatına yön verir.
Aslında hiç ulaşılaşamayacağını bilse bile, insan o hayal ve umudu için her şeyinden vazgeçebilir. Böyle olduğu zaman aslında her insan bir çocuk gibi mutlu bir şekilde hayata bakmaya çalışır ama bu gerçeklik değildir. Hayatın insana sunduğu bir sınavdır aslında. İnsan gerçeklikle soyutluk arasında denge kurmak zorundadır. Buda hayatın insana yaşayarak öğrettiği ve öğreteceği bir derstir aslında.
Sonuç olarak umut önemli bir yaşam unsuru olmasına rağmen belirleyici olan insanın kendi ufuklarıdır. Herkes farklı bakış açısı ile farkı konumu ile ufkun derinliklerinde özlemini, çektiği hayatı, aşkı ve sevgiyi bulmak için farklı pencerelerden bakarak umudu hayatla özleştiren bir dürbündür umut.